Yalandan, 

Dolandan, 

Talandan ırak, bir dost topluluğu.  

Tek düşüncesi yaşadığı kentin 

Verimsel topraklarının  

Her bir santimetre Karesini,  

Rantsal, 

Siyasi menfaat ve hesaplardan, 

Çıkardan, betonlaşıp, taşlaşan yüreklere karşı 

Koruma istencinde olan. 

Laik, çağdaş eğitim tohumlarını 

Her yana ekmeye çalışan. 

Ulaşımı, trafiği dert edinen. 

İl’inin hava, su ve çöp sorunlarına 

Duyarlı olan 

Gelecekte yüzleseceğimiz 

Küresel, iklim krizlerine karsı  

Simdiden 

Çözüm üretmeye çalısan. 

Kültürel ve sanat alanında 

Yaşadığı kente 

Estetik değer katmaya kafa yoran. 

“ insanı yaşat ki devlet yaşasın” 

İlkesini şiar edinen, 

Şehrine ve insanına  

Candan, sevecen, duyarlı 

Manisa sevgi ve dostlar topluluğudur “ MADOST”! 

2014 yılı yerel seçimlerinde  

Manisa il’inin 

Siyasi rövanş almaya yönelik 

Verilen bir siyasi karar ile 

Büyük şehir yapılmasını 

Köşemde, 

“Manisa büyükşehir olmamalı!” 

Diyerek gazetemde kaleme almıştım. 

Neden diye? Sorulduğunda 

Uzaydan bile görülen  

Dünya’nın en verimli ovalarından; 

Taş eksen, 

Odun diksen insan çıkacak 

Gediz ovası! 

Bu yasa ile birlikte betonlaşacağını 

Birilerine rant kapısı olacağını belirtmiştim. 

Demiştim ki, eğer 

Gediz’in Yunt dağı tarafını geçersek. 

Domatesi müzede göreceğiz. 

Çoçuklarınız ile birlikte müzeyi gezerken  

Evlatlarınız soracak. 

-Baba bu ne? 

-Domates meyvesi evladım. 

-Nerede yetişiyor. 

- Bir zamanlar bahçelerde, tarlalarda 

-Peki şimdi neden yetişmiyor? 

-Sorma evladım, Bir “DOMATLIK” yaptık! 

Manisa MADOST ve  

Dostlar meclisi gibi gruplar 

Manisa’nın geleceği adına “ DOMATLIK” yapanlara 

Yapacak olanlara karşı, 

Demokratik bir mücadele veriyor, 

Toplumda farkındalık yaratmaya çalışıyor. 

Bunu yaparken, karıncayı incitmeden 

Kimse ile çatışma ortamı yaratmadan, 

Akılcı, uyarıcı ve diyalog yöntemlerine baş vuruyor! 

Çok seslilik, 

Düşüncede farklılık zenginliğimiz. 

Kimsenin siyasi karizması ve kartviziti 

Ekonomik gücü MADOST’ta geçerli değil. 

Parası olan düdüğü çalmıyor! 

Güç ve para kişi ve kişilere 

Öncelik hakkı vermiyor. 

Bireyin düşünceleri paha biçilemez değerde. 

Dostluk ve dostlar meclisi 

Zaten paranın; 

Maneviyatımızı satın alamayacağı 

Meclisler değil midir? 

Görüyoruz!  

Son yıllarda dost dost diye sarıldığımız 

Başa getirdiğimiz Kişilerin 

Halka gün yüzü göstermeyip, 

Nalıncı keseri gibi hep kendilerine doğru 

Kesmesi, 

“Hep bana rab bana” demesi 

MADOST gibi derneklerin çoğalması 

Zaruriyetini doğurmaktadır. 

Çünkü 

Dostlar acı söyler. 

Zamanla, 

Dost bildiklerimiz, sucuklu - kaşarlı 

Tost’a dönüşebiliyor da!