Yaşıtlarım olanlar bilir
Bayramların heyecanını
Uykusuz gecelerle beklendiğimiz
Ramazan bayramı, Kurban bayramı 
Fark etmeden aynı sabırsızlıkla
Beraber yatağa girdiğimiz
Bir çift yeni alınan ayakkabının bile
Mutluluğu tüm yıla yayılırdı.
Özellikle Kurban bayramı
Evler tek katlıydı ve bahçeli mahalle kültürü vardı
Bayramdan 1-1,5 ay önce alınan kurbanlıklar
Bahçelerde beslenir
Tüm mahallede özellikle 
Arife gecesi Bayram sabahı
Kuzu sesleri duyulurdu
Evin ferdi olurlardı
İsimleri bile hazırdı
Karagöz, Aliş
Tüm ev halkına alışırlar
Yanımızda yürür arkamızdan koşarlardı
Bayram günü
Kurban edilirken 
Tekbir seslerine gözyaşlarımız karışır
Temiz bir mendille
Gözleri bağlanır
Biz onun gözlerine
O da bizim gözlerimize bakmasın diye
Eminim göz göze gelirsek 
Kesilmemesi için elimizden geleni yapardık
Bazı bayramlarda kurbanlık kuzumuzu
Kaçırdığım olmuştur
Kesilmesin diye
Kaçırmama gerek de yoktu  
Ben koşarken o zaten arkamdan koşardı
İpini çözdüm mü gerisi koşmaya kalırdı 
Bu tablodan dolayı
Çocukluğumdan beri kurban
Eti yiyemem
Büyüklerimiz anlatırdı kurban ne demek
Sevabını, gerekliliğini, geçmişini
Ama o kurbanlıkla kurulan sevgi bağı var ya
O anlatılmıyor işte sadece yaşanıyor
Şimdilerde kaç çocuk bir kuzu sevdi acaba
Bu gün itibari ile bayrama dört gün var
Ben halen kuzu sesi duymadım
Kulaklarım her bayram arifelerinde olduğu gibi
Kuzu sesi duymak istiyor ama
Maalesef kendi de yok sesi de yok
Bayramı bayram gibi yaşamayıp
Bayramları tatil olarak görenler de
Dâhil olmak üzere herkesin 
Bayramı şimdiden kutlu olsun.