Onlar ne zaman ortaya çıkacaklarını iyi bilirler
İstenildiği zaman değil
İstedikleri zaman görünürler
Ellerini ovuşturarak
Omuzlar hafif düşük 
Suratlarına yapışan 
Yapmacık sahte gülüşler ile
Kimin yanında olacaklarına
Siyaset rüzgârının esmesine göre 
Duruş sergilerler
Nerede kuvvetli siyaset rüzgârı oradalar
Hangi rüzgâra kapılacaklarına 
Rüzgârın çeşidine göre karar verirler
Aslında karar vermelerine de gerek yok
Bilirler, görürler, hissederler
Bu konularda hisleri, duyguları çok gelişmiştir
Resmen evrim geçirmişlerdir
Mesela
Güne bakan (ay çiçeği )devamlı güneşe dönüktür
Buna karar vermez bitki 
Zaten genlerinde, yapısında vardır
Günün her saatinde güneş ne tarafta
Güne bakanın yönü o tarafta
Güne bakan tüm gün güneşi takip eder
Her devrin adamları da böyle
Yönleri belli
Güneşleri belli
Çünkü
Güneşin etinden, sütünden, derisinden, kemiğinden
Yararlanmak isterler 
Ama ne hikmetse
Bunların güneşi birden fazla olur
Her seçimde değişiyor
Hangi tarlada güneş fazlaysa haydi o tarlaya
Kimisi makam, mevki
Kimisi manen
Kimisi de madden
Her birinin ayrı, ayrı beklentisi vardır
Dün başka tarlalarda dikilip
Güneş ararken 
Bu gün başka tarlada başka güneş 
Bulmaya çalışırlar
Madalyonun birde güneş tarafı var 
Güneş bu fazla güneşte kaldın mı
Kavrulursun
Güne bakandan( ay çiçeği) yağ da olur
Fazla yağlı vıcık, vıcık olursan
Güneş tarafından tarladan da kovulursun
Güneş tarladaki her bitkiye
Ne kadar ışık, ne kadar ısı
Vereceğini bilir ve bilmelidir
Yoksa kavruldu, kurudu, bitti
Tarlada ki ekinler