İster yerel,
İster ulusal olsun.
Gazetecilerin özgürlüğü,
Gazete patronunun özgür
Düşüncesi kadardır!
Gazete patronları siyasi güçten ne
Kadar korkarsa,
Haberciler ve yazarlar o kadar
Havadan, sudan yazar.
Onlarca insan ölmüş,
Tecavüze uğramış,
Anayasal hakları elinden alınmış,
Seçme, seçilme, konuşma özgürlükleri
Gasp edilmiş,
Milyonlarca insan açlık sınırında yaşıyormuş,
Onlar için hiç fark etmez.
Bu Dünya’nın gazetesi/ gazetecisi değildir onlar.
Sanırsınız Mars'ta,
Jüpiter’de yasıyorlar/ çıkıyorlar!
Dünya
Yansa, bir hasırlık yerleri yanmaz!
Ürkek,
Korkak iş adamların işi değildir
Gazetecilik!
Kamu için gözünü budaktan sakınmayan,
Halkın, "haber alma özgürlüğünü"
Her şeyden üstünde gören düşüncenin
Ürünüdür gazetecilik.
Ama,
Fakat,
Lakin,
Maalesef,
Son yıllarda gazetecilik,
Köşeyi kısa yoldan dönmenin aracı
Olarak görülmekte,
Suya, sabuna dokunmadan
Ülkemin insanlarına uçuyoruz
Masalları anlatılmaktadır!
İş adamlarının
Basın Dünya’sına girmelerinin
Temelinde iki neden vardır;
Bir,
Çalıp, çırptıklarını örtmek.
İki,
İktidarların askeri olmak!
Nitekim sanayici bir is adamına
Kamu bankalarından yüksek kredi
Sağlanarak yazın Dünya’sına
Adım atması sağlanmış,
Halkın kafası tüp sanılıp
Gaz doldurulmuştur!
Çakmaklara gaz dolduranları sever
Bu millet.
İnanır onlara!
Elbette her is adamının
Böyle olduğunu söylemek
"eşyanın böyle tabiatına aykırıdır.”
Sözümüz "
Basın özgürlüğünü engelleyen patronlar
İçindir.
Lafımız,
"köy yanarken, tarananlaradır!"
Yandaş medyayadır!
Yazar, gazetesinde
Basın, ahlak ve etik kuralları içerisinde özgürce
Yazamıyorsa,
Kalemine pranga takmış,
Vicdanını Maaş'a mahkum etmiştir!
Basın özgürlüğü
Patronların cesareti artmadıkça
Hep temenni olarak kalacaktır.
Gazeteciler gününde kürsüye çıkan
Siyasiler, bürokratlar, belediye başkanları
Kaleminiz susmasın!
Korkmayın!
Gerçekleri yazın!
Basın 4.ncü güç! Der dururlar.
Çağrıya uyan gazeteciler,
Mapushane günlüğü yaz