Bilinen hikayedir.
Çocukluğumdan büyüdüğüm ana kadar
Dinlediğim masallardandı.
Siz büyüklere bir kez daha
Anımsatmakta yarar var!
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde, bir padişahın üç oğlu varmış.
Padişah,
Aklı oldukça kıt bir adammış.
Yaşına,
Padişahlığına yakışmayan hareketler yapar,
Herkesi kendine güldürürmüş.
Devlet işleriyle hiç uğraşmazmış
Vaktini hep ava gitmekle, eğlenceler
Tertiplemekle geçirirmiş.
Günlerden bir gün,
Üç oğlunu da yanına çağırmış, onlara :
Söyleyin bakayım!
Beni ne kadar seviyorsunuz?
En büyük şehzade;
Babacığım, “sizi altın kadar,
Elmas kadar, pırlanta kadar seviyorum!”
Büyük oğlunun bu cevabı
Padişahın pek hoşuna gitmiş.
Aferin demiş.
Sonra, ortanca oğluna bakmış:
Ya sen beni ne kadar seviyorsun bakayım? Diye sormuş.
O da :
Babacığım,” ben sizi bal kadar,
Börek kadar, kadayıf kadar seviyorum!”
Ortanca oğlunun cevabı da
Padişahın hoşuna gitmiş.
Yediklerin içtiklerin helal olsun demiş
Sıra en küçük şehzadeye geldiğinde:
Ya sen beni ne kadar seviyorsun?
Küçük oğlan,
Birdenbire cevap verememiş.
Biraz yutkunduktan sonra:
“Babacığım, demiş, ben sizi “TUZ” kadar seviyorum”
Sonrası malum. Kendisini sevmediğini
Düşünüp,
Küçük oğlunu cellatlara teslim etmiş!
Tuz yediklerimize, içtiklerimize;
Hayata tat katan,
Yasamda kalmamıza katkı koyan mineral.
Kamuoyunu, rönesans yasatma adına
Yıllardır gazetedeki kösemde,
Kitaplarımda,
Sosyal medyada yazıyor, çiziyorum.
İllaki,
Hayat çorbasında benimde tuzum olsun diyorum.
Dilimde tüy bittiği de çok olmuştur.
Ama
İmam bildiğini okuyor.
İsine geldiği gibi davranıp
“Ferman padişahındır” diyor.
Günümüz yaşamında yönetenlere
Ve
Hayata kafa tutan yok!
Herkes güç ile yağlı ballı.
Söz gümüş, sukut altın olmuş!
Oysa,
Kuzu olmayacaksın
Tuzun değerini bilen, inatçı Keçi olmak varken!
Her kim,
Bu ülke için
Kanım, canım feda olsun
Bu ülke için ölürüm.
Kim diyorsa %90’nı tras!
Ahlaksızlık,
İlkesizlik,
Rüşvet,
İltimas,
Hesap vermeme,
Şeffafsızlık
Toplumda itibar görmüş
Baş tacı yapılmış!
İdarecilerimizi TUZ kadar sevmesine,
seveceğiz de,
TUZ KOKMUS!