Mustafa Kemal Atatürk’ün yaveri, 

Salih Bozok hatıralarında anlatıyor. 

Nif'e (Kemalpaşa) geldiğimiz zaman  

Akşam olmak üzereydi.  

Nif'te bize gösterilen eve girdik.  

Biraz istirahatten sonra Paşa,  

Nif'ten İzmir'e kaç kilometre mesafe olduğunu sordu. 

30-35 kilometre kadar olduğu söylendi.  

Bunun üzerine  

Paşa 'bir yerden İzmir'i görmek kabil midir?' dedi..  

10-15 kilometre kadar ileride  

Belkahve denilen yerden göründüğü söylendi. 

Paşa, derhal oraya gitmek istedi.  

Otomobile binerek Belkahve denen yere geldik.  

Orada 1. Ordu komutanı Nurettin Paşa’yı bulduk.  

Bir büyük ağacın altında oturmuş,  

İzmir limanını seyir ve temaşa ediyordu.  

Bizim geldiğimizi görünce derhal  

Mustafa Kemal Paşa’nın yanlarına gelerek  

Limandaki İngiliz, Fransız ve Yunan gemilerini gösterdi ve  

İzmir'in görünen bazı yerleri hakkında  

Bilgi vermeye başladı.  

9 Eylül sabahı Türk süvarileri 

İzmir’e girdiler. Vali konağına Türk bayrağı çekildi 

Paşam! Savaş bitti dedi biri 

Daha “YENİ BAŞLIYORUZ!” yanıtını verdi 

Ekonomide, 

Sosyal yasamda, 

Dilde, 

Eğitimde 

Aklınıza gelecek her alanda 

Savaş daha yeni başlıyordu! 

Uzun yıllar süren savaşlar yüzünden 

Millet aç susuz, sefalet içerisinde  

Yasıyordu. 

Üstte, basta, yastık altında  

Hiç bir şeyi kalmamıştı. 

Ambarda darı, 

Evde erkek yoktu. 

Savaşa giden er’lerden 

Neredeyse hiç biri geri dönmüyordu! 

Halkın, okuma yazma oranı 

Çok düşüktü. 

Savaş bitmesine bitmişti ama 

Devlet ve millet resmen bitap düşmüştü. 

Çok geçmeden 

Devrimler pesi sıra geldi. 

Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için. 

-1 Kasım 1922 saltanat kaldırıldı. 

–17 Şubat 1923de İzmir İktisat Kongresi’nin toplandı 

-29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilan edildi 

– 3 Mart 1924 Halifeliğin kaldırıldı 

-3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılması – 

– 17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı. 

 – 25 Kasım 1925  şapka ve kıyafet kanunu çıkarıldı. 

– 30 Kasım 1925 tekke ve zaviyelerin kapatıldı. 

-Medeni Kanun, 17 Şubat 1926 kabul edildi. 

-Harf devrimi, 1 Kasım 1928. Yapıldı. 

Artık kadının adı vardı,  

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanındı 1934) 

Üniversite reformu,1933 yapıldı 

Soyadı kanunu – 1934 çıkarıldı. 

Ne yazık ki, hiç bir iyilik karşılıksız kalmıyor! 

Tüm bunları yaparken, gericiler tarafından 

Diktatör ilan edildi. 

Her türlü intizara, bedduaya maruz kaldı. 

Suikasta uğradı! 

Kolay kurulmadı cumhuriyet. 

Kelle koltukta Anadolu bastan basa gezildi. 

Cumhuriyet kuruldu. 

Cumhuriyete giden yolların tasları  

30 ağustos.1922 de döşendi. 

Cuma günü ilimizde de kutlandı Zafer bayramı, 

Zaferi kutlayan pankartları, raketleri 

Arada, bul! 

Salt Gülşah Durbay’ın ağaçlara ve direklere 

Bağladığı raketlerden bir kaçına denk geldim. 

Yunus Emre ve Büyükşehir Belediyesinin 

Zaferle ilgili herhangi bir raketine rast gelmedim. 

Oysa, 

75 yıl sonra yerel yönetime gelen  

Belediyelerin, yer yerinden oynatması 

Gerekirdi ama yaprak kımıldamadı! 

Zafer coşkusunu arada bul! 

22 yıldır iktidarın “ edinilmiş çaresizliğine” 

Boyun eğildi. 

“Yeniden, yeni baştan” 

1923 ruhunu yüreklere üflemenin zamanı geldi geçti.  

Ama  

İnkılap ateşi sönmüş, 

Devrim “tık nefes” olmuş. 

“  Tanrım bizi yeni baştan yarat!” 

Demekten başka çare kalmadı!