Büyük şehir,
Büyük Ahmet, büyük Mehmet, Ali, Veli.
Canlı, cansız bir nesnenin
Önüne büyük sıfatı getirmekle
Büyük olunmuyor.
Büyük yerleşke,
Büyük insan olmak,
Büyük düşünce de yatıyor.
Bir şehri yönetenler
Şehrin sokaklarını, caddelerini,
Arazilerini imar, rantı olarak görüyorsa
Yandı keten helva.
Ülkenin neresi gidersen git
Talan edilen araziler, gelişi güzel yapılmaya
Karar verilen Sanayi kuruluşları
Kus uçmaz, kervan geçmez
Mevkilere götürülen imar planların görürsünüz!
Her sehirde organize sanayi mi olur?
1. derecede tarım bölgelerine
Sanayi izni mi verilir?
Toprağın verimlilik oranına
Göre neden sınıflama yapılmaz?
Yapılmaz çünkü
Daha önceden kapalı kapılar ardında
Pazarlıklar yapılmış, eller oğuşturulmuş
Çaylar içilmiştir!
Sonra bir bakıyorsunuz dağın tepesinde
Cennet gibi yerlere
Tas ocağının ruhsatı verilmiş!
Orada patlatılan dinamitler
Bağ, bahçe ağaç, bitkileri evlerin çatıları
Bir karış toz toprakla kaplı hale sokmuş.
Ağaçlar, bağlar, kiraz bahçeleri, börtü böcek
Nefes alamaz durumunda
İnsanları sormayın! Tık nefes!
Ne kafana takıyorsun, köşe yazarı!
Bu kadar kusur kadı kızında var!
Eli kulağında 1/ 5000 lik imar planların
Yeni yerleşim alanları için çakıl taşı, kum lazım..
Büyük şehirlere
Büyük devasa binalar gerek.
3 kata imarlı yerlere ver arpayı
Al 12 kat imarı.
İmar konusunda noran ol
Bizim gibi kafayı yoran değil!
Hiç düşünce üzerine düşünce.
Fikir üzerine fikir koyarak büyütülür mü kentler?
Bilakis.
Farklı düşüncenin
Aykırı hareket edenlerin defteri dürülür!
Şehir esteği içi boş bir kavram.
Cadde ve sokaklar sahte botokslarla
Komaya sokuluyor.
Kaç mahalle güzelleştirelim derken
Çirkinleşti!
İçinde tiyatro, sinema
Opera, konferans salonu olmayan
Kentler çağımızda ölü kentlerdir.
Yazarları çizerleri, düşünürleri
Mefta olmuşlardır!
Bir kentin
Düşünsel zenginliği yoksa yoksuldur
Büyük kent ünvanı almış yaşam merkezleri.
Bilmem kaç dairesi olan
Onlarca insan barındırırken
Tekerleğine çomak sokacak
Düşün insanlarına görünmez bir nefretle
Düşman bellemekte kentsel
Distopya’yı artırmaktadır.
Günümüz büyük şehirleri
5000 yıl önce kurulan şehirlerden
Daha geri,
Daha mini,
Daha felsefe fakiri,
Daha minnacık ama,
İçi rant dolu pastacıktır!
Bu gün büyükşehir denilen beton yığınları
Kültürün, sanatsal ve düşünsel faliyetlerin gelişmediği
Hödük bir yerlerdir.
Not*DİSTOPYA:
Bir toplumun otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer
bir başka baskıcı sistem altında tutulmasıdır..
Yani bir tür şehir faşistliğidir.