I. ADLİ YARDIM VE ADLİ YARDIMIN AMACI
A. Adli Yardım Nedir?
Adli yardım, mali gücü yetersiz olanların dava açma hakkından yoksun kalmaması için getirilmiş bir ilke olup; mali olanakları yetersiz kişilerin dava harç ve masraflarından muaf tutulması ve kendileri için baro tarafından ücret ödemeksizin avukat görevlendirilmesidir. Bu bakımdan adli yardımın sağladığı faydaların, yargı harç ve masraflarında muafiyet ile ücret ödemeden avukatlık hizmetinden yararlanma şeklinde iki ana kola ayrıldığı görülmektedir.
B. Adli Yardımın Amacı
Adli yardımın amacı; bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların avukatlık hizmetlerinden yararlandırılması ile yargısal sürece katılımın kolaylaştırılması ve çoğu halde mümkün kılınmasıdır. Zira adli yardım ile mali gücü dava açmaya elverişli olmayan kimsenin, yargılama harç ve giderlerinden muaf tutulması ile harç ödemeksizin dava açmasına imkan tanınmakta ve avukatlık ücreti ödemeksizin bir avukatın hukuki hizmet ve desteğinden yararlanması sağlanmaktadır.
II. ADLİ YARDIM MÜESSESESİNİN UYGULANMA ALANI VE DÜZENLENME YERİ
A. Uygulanma Alanı
Adli yardım müessesesi; hukuk davalarında, idari davalarda ve icra takiplerinde uygulama alanı bulmaktadır. Bu kapsamda öncelikle ceza davalarında adli yardım talep edilemeyeceği bilinmelidir. Ancak bu husus, ceza davalarında avukatlık hizmeti ile avukatın hukuki desteğinin sunulmadığı anlamına gelmemekte, aksine ceza uyuşmazlıklarında da soruşturma ve kovuşturma evreleri bakımından sıklıkla avukat görevlendirmeleri yapılmaktadır. Bu husus ise, adli yardım müessesesinden farklı olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile düzenleme alanı bulmaktadır.
B. Düzenlenme Yeri
Adli yardım müessesesinin birden çok hukuki metinde yer aldığı görülmekle; bunlar HMK, İYUK ve yönetmelik hükümleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
Adli yardımın temel yasal dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu olup; müessese, yasanın 334-340 arası maddelerinde düzenlenmektedir.
2. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)
İdari yargıda adli yardım için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na atıf yapıldığı görülmektedir. Bu kapsamda İYUK madde 31’de “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanunu’nun uygulanacağı haller” başlığı ile işbu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda adli yardım hallerinde ve diğer sayılan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin ve maddenin 2. fıkrasında İYUK’ta ve 1. bent uyarınca Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na atıfta bulunulan haller saklı kalmak üzere, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
3. Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği ile barolara yapılacak adli yardım talepleri, başvuru sonrası aşamalar ve avukat görevlendirmeleri düzenlenmektedir.
III. ADLİ YARDIMDAN YARARLANACAK KİŞİLER İLE ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İPTAL HÜKMÜ
A. Adli Yardımdan Yararlanacak Kişiler
1. Vatandaşlar
Adli yardımdan kimlerin yararlanacağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda kendisinin ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilmektedir.
2. Kamuya Yararlı Dernek ve Vakıflar
Yasal düzenleme uyarınca, kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilmektedir. Ancak söz konusu hüküm, iptali sebebiyle Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihe kadar uygulama alanı bulacaktır.
3. Yabancılar
Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri, belirtilen koşulların yanı sıra ayrıca karşılıklılık şartına bağlı tutulmaktadır.
B. Anayasa Mahkemesi’nin İptal Hükmü
21/11/2024 tarih, 32729 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan, 2024/78 Esas, 2024/164 Karar sayılı, 24/09/2024 karar tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ile, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “Kamuya yararlı dernek ve vakıflar,…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, işbu kararın Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/08/2025) yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu doğrultuda kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışında kalan tüzel kişiler de Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının yürürlük tarihinden itibaren adli yardım başvurusunda bulunabilecek ve şartları taşımaları halinde adli yardımdan faydalanabilecektir.
IV. ADLİ YARDIMIN KAPSAMI
Adli yardım kararı; ilgiliye, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet, yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet, dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesi, davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini imkanlarını sağlamaktadır. Mahkeme, talepte bulunanın, sayılan hususların bir kısmından yararlanmasına da karar verebilmektedir.
Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam etmekte; ancak karardan önce yapılan yargılama giderlerini kapsamamaktadır.
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği’ne göre; yargılama giderlerini karşılayamayacaklar için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334 ila 340 ıncı maddeleri gereğince adli yardım talebinde bulunulmakta ve bu talebin reddi halinde ilgilisi, avukatlık ücreti dışındaki diğer yargılama giderlerini karşılamak durumunda olmakta; aksi halde, adli yardım isteminden vazgeçilmiş sayılarak avukatın görevi sonlandırılabilmektedir. Ancak yargılama giderlerinin karşılanamayacağının açıkça anlaşılması ve adli yardım talebinde bulunanın haklılığı açısından kesin veya kuvvetli bir kanı oluşması halinde; bu giderler, adli yardım bürosunun veya adli yardım temsilcisinin önerisi üzerine baro yönetim kurulu kararıyla adli yardım fonundan karşılanmaktadır. Yargılama giderlerinin fon tarafından karşılanması halinde, dava sonunda iade olunacak harç ve yargılama giderleri fona aktarılmaktadır.
V. ADLİ YARDIM TALEBİ İLE TALEBİN İNCELENMESİ
A. Adli Yardım Talebi
1. Talebin Mahkemeye Yapılması
Adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden istenmekte; kanun yollarına başvuru sırasında ise adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya yargıtaya yapılmaktadır.
Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.
2. Talebin Baroya Yapılması
Adli yardım istemi, hizmetin görüleceği yer adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine yapılmakta ve başvurularda, istem sahibinden yönetmelik ek-1’de yer alan adli yardım başvuru formu, ek-2’de yer alan imzalı taahhütname ve Türkiye Barolar Birliği’nin internet sitesinde yayımlanan aydınlatma metni ile açık rıza beyanı alınmaktadır.
Adli yardım hizmetinin sağlanacağı yer barosunun farklı olması halinde, başvuruyu alan büro, başvuruyu adli yardım hizmetinin sağlanacağı büroya ve birden fazla işlemi gerektirdiği için aynı anda farklı baroların yetki alanına giren bir başvuru olması halinde, başvuruyu alan büro, kendisine ilişkin başvuruyu değerlendirmek üzere ayırarak, başvurunun ilgili kısmını yetkili barosuna göndermektedir.
B. Adli Yardım Talebinin İncelenmesi
1. Mahkeme Tarafından Yapılan İnceleme
Mahkeme, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebilmekte, ancak talep halinde inceleme duruşmalı olarak yapılmaktadır. Adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında, sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebi açıkça belirtilmekte ve adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilmektedir. Kararına itiraz edilen mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesinin bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndermektedir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir. Ancak adli yardım talebinin reddedilmesi durumunda, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabilmesi mümkündür.
2. Baro Tarafından Yapılan İnceleme
Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, istem sahibinden yönetmelik ek-3’te belirlenen gerekli belgeleri istemekte, gerektiğinde istemin haklılığı konusunda uygun bulacağı araştırmayı yapmakta ve talep hakkında karar vermektedir. Bu araştırmada, kamu ve özel kurum ve kuruluşlarınca, adli yardım bürosuna ve temsilciliklerine yardımcı olunması gerekmektedir.
Baro yönetim kurulu, gerekli belgelere e-devlet üzerinden ulaşması hukuken mümkün olmayan başvuruculardan istenecek belgeler konusunda değişiklik yapabilmektedir.
Yapılan değerlendirme sonucunda, adli yardım isteminin kabul veya reddine karar verilmekte; red halinde, karar istemde bulunana bildirilmektedir. Bu halde istemde bulunanın kendisine yapılan bildirimden itibaren on gün içinde yazılı veya sözlü olarak baro başkanına başvurma hakkı bulunmaktadır. Baro başkanı yedi gün içinde karar vermekte ve bu karar kesindir. Süresinde karar verilmediği takdirde ise, talep ret edilmiş sayılmaktadır. Talebin kabulü halinde ise; adli yardım isteminin kabulüyle, gerekli iş ve işlemleri yapmak ve yürütmek üzere bir veya birkaç avukat görevlendirilmekte ve görevlendirme yapıldığı istem sahibine bildirilerek istem sahibinin gerekli bilgi, belge ve vekaletname ile birlikte görevlendirilen avukata başvurması istenmektedir.
VI. ADLİ YARDIM KARARININ KALDIRILMASI
Adli yardımdan yararlanan kişinin mali durumu hakkında kasten veya ağır kusuru sonucu yanlış bilgi verdiğinin ortaya çıkması veya sonradan mali durumunun yeteri derecede iyileştiğinin anlaşılması halinde, adli yardım kararı kaldırılmaktadır.
VII. ADLİ YARDIMLA ERTELENEN YARGILAMA GİDERLERİNİN TAHSİLİ
Adli yardım kararından dolayı ertelenen tüm yargılama giderleri ile devletçe ödenen avanslar, dava veya takip sonunda haksız çıkan kişiden tahsil olunmakta; ancak uygun görülürse, adli yardımdan yararlanan kişinin haksız çıkması halinde yargılama giderlerinin en çok bir yıl içinde aylık eşit taksitler halinde ödenmesine karar verilebilmektedir. Adli yardım kararından dolayı devletçe ödenen veya muaf tutulan yargılama giderlerinin tahsilinin, adli yardımdan yararlananın mağduriyetine neden olacağının mahkemece açık bir şekilde anlaşılması halinde; mahkeme, hükümde tamamen veya kısmen ödemeden muaf tutulma yönünde de karar verebilmektedir.
VIII. ADLİ YARDIM KAPSAMINDA ATANAN AVUKATIN ÜCRETİNİN ÖDENMESİ
A. Mahkemenin Talebi Üzerine Avukat Görevlendirilmesi Halinde
Adli yardımdan yararlanan kişi için mahkemenin talebi üzerine baro tarafından görevlendirilen avukatın ücreti, yargılama gideri olarak hazineden ödenmektedir.
B. İstem Sahibinin Talebi Üzerine Avukat Görevlendirilmesi Halinde
Adli yardımla görevlendirilen avukata, görevlendirmeye konu iş için asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücret, baro yönetim kurulu kararı ile peşin ödenmektedir.
LL.M. Av. Uzm. Arb. AYŞEN GÜZEL