Ergenlik kendi içerisinde de birçok değişimi barındıran bir dönemdir. Bireyin hızla değişen fiziksel özellikleri, hormonal değişimler, kişisel ve duygusal değişimleri bu dönemde belirgin şekildedir. Ergenler bu dönemde vücutlarını yakından tanımaya ve keşfetmeye başlarlar. Yaşlarının ilerlemesi ile birlikte kimlik arayışı ve beden algıları da değişmektedir. Bu dönemde beden imajı onlar için oldukça önemlidir. Nasıl göründükleri, bedenleri hakkında nasıl düşünüldüğü ve kişinin kendi bedenine yönelik duyguları beden algısı olarak tanımlanmaktadır. Ergenlerde yeme alışkanlıkları çevreye ve arkadaşlıklarına göre değişebilir ve ergenler rol aldıkları kişiler gibi hareket edebilirler. Beden algısı biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel faktörlerle ilişkilendirilebilir. Bireyler hem iyi hem de kötü yönde algı geliştirebilir. Ergenler bulundukları dönem gereği yüksek kalorili ve sağlıksız olarak tabir edebileceğimiz fast-food gibi besinleri tüketmeye ve beden görünüşlerini negatif yönde algılamaya sebep olacak bu besinleri tüketmeye daha yatkınlardır. Bazen bu davranışların arkasından kusma veya aşırı yeme gibi davranışlar gözlemlenebiliyor. Adölesan dönemi bireyin hızla büyüdüğü ve alışkanlıkların oluşturulduğu dönemdir. Yeme bozukluklarıyla ilgili problemler en fazla bu dönemde görülmektedir. Ergenlikte fiziksel gelişim kadar sosyal ve zihinsel gelişim de çok önemlidir. Dış görünüşün gittikçe önem kazandığı bu dönemde ergenlerde hoşnutsuzluk, kendini beğenmeme ve başkalarının düşüncelerine önem verme gibi durumlar sıkça gözlemlenmektedir. Kusur arama ve kendini beğenmeme, beden hoşnutsuzluğu bu dönemde kızlarda daha fazla görülmektedir. Kişilerin olumsuz beden algıları sonucunda yanlış baş etme stratejileri sergiledikleri gözlemlenir ki bunlar kusma, yemek yememe gibi uçlarda ele alabileceğimiz önlem şekilleridir. Sağlıksız olmayan bu baş etme stratejilerinin kaynağı olan olumsuz beden algıları bireyin kilo ile ilgili kaygılanmasına ve hoşnutsuzlukla beraber depresyon, kaygı ve hatta ileri boyutlara geldiğinde intihar düşünceleri ile ilişkili bir hal alabilir. Cinsiyet beden algısında önemli bir rol oynar ergenlik döneminde ve şu şekilde açıklayabiliriz; kızlarda ergenlikle beraber bedeni yağlanmaya başlar ve bu negatif bir durum olarak algılanır, erkeklerde ise ergenlikle beraber kaslarda gelişim gözlemlenir ve kendi bedenlerine karşı hoşnutlukları artar. Bu duruma bakıldığında duygu durumları da farklılık gösterebilir. Öfke, depresyon, zevk alamama gibi duygu durumlar yeme bozuklukları üzerinde etkiye sahiptir. Bu süreçte ebeveynler katı tutumları bırakmalı, eleştirmeden hatta her koşulda yanlarında olduklarını hissettirerek bu süreci sağlıklı şekilde atlatmalıdırlar. Ve en önemli detaylardan biri kesinlikle tombişim, göbüşünü sevdiğim, dolma parmaklım gibi iyi niyetli fakat ergen birey tarafından bulunduğu dönem itibariyle bedeni gibi hassas bir noktasına yapılan bu dokunuş ona büyük zararlar verebilir bunları kesinlikle kullanmayalım.