Çoğu zaman her birimizin hayatını bir araba yolculuğuna benzetiyorum. Her birimizin arabası farklı, bazılarımızın arabasında direksiyon bizdedir yani hayatımızın kontrolü.Yolun başı ve sonu bellidir fakat hangi yollardan , nasıl gideceğimizi biz belirleriz. Bazılarımızda direksiyonu başkalarına vermişizdir onlar belirler hayatımızı. Aslında yolun en başında direksiyon tabiki belli bir yaşa kadar ebeveynlerin kontrolündedir. Fakat belirli bir yaşa geldikten sonra direksiyona kendimiz geçmeliyiz. Eğer bunu yapamıyorsak , rahata alışmış ve konfor alanından çıkamıyorsak hayatımızın kontrolünü  ebeveynlerin yerine bazen eş, bazen arkadaş bazende elalem denen meşhur kitleye veririz. Direksiyonda onlar vardır ve hayatımızda ne yöne gideceğimizi onlar belirler. Bu sorumluluk almaktan uzak, hiç yaşamamaktır . Direksiyonu ele aldığımız ilk zamanlarda küçük veya büyük kazalar yapabiliriz, yanlış yollara girebiliriz hayat yolunda. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, hata yapabiliriz, Önemli olan hatalarımızdan ders alıp yola devam etmek rotayı yeniden düzenlemektir. Zaman zaman keskin dönemeçler veya engeller olur hayatta zorlanabiliriz. Tüm bu zorluklar bizi ustalaştırır, daha güçlü kılar hayatta.  
Hayat yolculuğunda yorulduğumuz zamanlarda olur. Hemen kenara çekip dinlenmek lazım. Hayatta da böyledir. Arada bir içe dönmek , dinlenmek gerekir.
Tüm bu yolculuk boyunca bir çok yol arkadaşımız olur. Kimi ilk durakta iner kimi sonraki  duraklarda. Yol arkadaşlarımızdan bazıları  yolda olduğumuz sürede destekler bizi, bazıları ise zorlar. Hiçbiri yolun sonuna kadar arabada kalmaz. Hepsi hayatımızdaki görevlerini yerine getirir ve inmeleri gereken durakta inerler. Yolun en sonunda tek başımıza kalırız. Varış noktasında tüm hayat yolculuğunu nasıl geçirdiğimize dair hesap veririz. Mühim olan doğru yolda dosdoğru gidebilmektir.
Doğru yolda dosdoğru gidebilmeniz dileği ile