En son böylesine bir acıyı annemi kaybettiğimde 18 yaşımdayken yaşamıştım. Nutkum tutulmuş gözlerimden yaş akamamıştı. Bir anda ortalık sabahın seheri olmasına rağmen zifiri karanlık dipsiz bir kuyu gibi olmuştu. Ölüm haktı. Buna imanımız tamdı. Kendi ellerimle toprağa versem de sanki her kapı açıldığında annem gelecekmiş gibi 15 gün gözüm kapıda kaldı.
Bu duyguların aynısını Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde bekleme salonunda yoğun bakımda yatan kıymetli Genel Başkan Yardımcımız değerli ağabeyim Hasan Bitmez’in hayırlı haberlerini beklerken yaşadım. Kapıdan içeri ilk Parti sözcümüz Birol Aydın girdi gözleri yaşlı bir şekilde. Orada film koptu benim için. Dünya durdu. Zaman durdu. Bir an da salon kalabalıklaştı. Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu geldi. Saadet Partisi grubu milletvekilleri, taziye için gelen vekiller sevenleri partililer. O kadar kalabalıktı ki gürültü curcuna ama benim beynimde koca bir sessizlik. Nefes alıp veriyordum ama çevre ile tepkim sıfır. Koskocaman bir boşluk. Hasan Bitmez artık yok. Akıl alır gibi değildi.
İlk tanışıklık yaşadığımız 2003 yılından bu yana geçen süre gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Artık bunları tekrar yapabileceğim Hasan Bitmez başkanım yoktu. Beni Gebze’ye gönderen teşkilat ve teşkilatçılık nasıl olur bunu öğreten Hasan Bitmez yoktu. Her hafta mutat şekilde görüştüğümüz Başkanım a4rtık yoktu. İnsan kaç defa yetim ve öksüz kalır bilmiyorum ama Hasan Bitmez Başkanım ağabeyim canım benim son dayanağım son kalemdi. Şimdi artık yok. Herkes biter Hasan Bitmez diye sloganlar yapılmıştı teşkilat içinde ama artık yok.
Ankara’yı sevmiyordum şimdi benden canımın cananını da aldı daha da sevmem sevemem. Bundan yıllar önce siyasi duruşumuz nedeniyle doğup büyüdüğümüz yerden hicret ettik bu sıkıntılı süreçlerde de hep yanımdaydı Hasan ağabeyim. Gebze’ye gönderdi beni. İyi ki de sözünü dinleyip gitmişim. Gebze de öyle güzel dostluklar ahiretlikler oluşturdum ki ayrılalı 8 seneyi geçmesine rağmen sanki hiç ayrılmamış gibi dostluklarımız devam ediyor. Bunlar hep teşkilatın ve Hasan Bitmez ağabeyimin bereketi.
Manisa’ya her geldiğinde mutlaka görüşür hanemizde misafir ederdik. Şeker hastası olmasına rağmen un helvasını çok severdi. Geldiğinde de mutlaka yaptırırdı. Şimdi benim için un helvası demek Hasan Bitmez ağabeyim demek tabi bir daha yiyebilirsek boğazımız düğümlenmeden…
En son görüşmemiz vefatından bir hafta önceydi. Manisa’yı sordu. Teşkilatları sordu. Tanıdığı bildiği isimleri sordu. Onlara selam gönderdi. Seçim İşleri Başkanı olması sebebiyle seçimlere iyi hazırlanmamız gerektiğini altını çizerek vurguladı. Aday adayları noktasında gevşek davranılmaması gerektiğini söyledi. Sonra da Nurettin Çelik ve Birol Aydın Başkanımla irtibatı koparmamamı söyledi. Kendisine gösterdiğim bağlılığı onlara da göstermemi istedi. Artık Nurettin Çelik ve Birol Aydın başkanlarım bana Hasan Bitmez ağabeyimin emanetidir. Onları gördüm mü Hasan Bitmez başkanımı görmüş gibi olurum.
Bir ömür Erbakan hocanın dibinde geçen hayatta şahitlik ettik. 2003 yılında nasıl tanıdıysam son nefese kadar aynı çizgiden milim sapmadan yürüdü. Onunla birlikte tanıdığım Osman Nuri Kabaktepe’nin nerelere savrulduğu ve evrildiği malumumuz. Dünyayı ve dünyalığı elinin tersiyle ittiğine şahidim. Makamı mevkiyi şanı şöhreti parayı pulu elinin tersiyle ittiğine şahidim. Dik durmayı omurgalı olmayı eğilmemeyi taşkilat için çalışmayı dava adamı değil dava delisi nasıl olunur hem bana hem dünyaya öğretti. Kendisine yakışır şekilde cihad ederek develer gibi yatarak değil ayakta ölüme koştu Rabbine teslim oldu. Son nefesi son sözleri derdi ve davası için oldu. Hakkı haykırdı: Kınayıcının kınamasına aldırmadan hep doğru bildiğini hocası Erbakan’dan öğrendiklerini söyledi. Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde beklerken babası Salih amcanın telefonuna hep dış ülkelerden Hasan Bitmez başkanımız için yapılan dualar ve dua videoları geldi. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ve özellikle İslam ülkelerinde sevenleri vardı.
Cenazesi herkese gösterdi ki bizde Hasan’lar Bitmez…
Mecliste yaşanan rezilliğe gelince başta AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin olmak üzere tutanaklara AKP sıralarından diyerek geçen “Allah’ın gazabı böyle olur” sözünü söyleyen vekilin çıkıp istifa etmesi gerekir. Tabi adalet sadece tabela ismi değilse bu ülkede.
Bu ülkede yürekli ve cesur savcılar varsa Hasan Bitmez ağabeyimin vefatıyla alakalı soruşturma açsın. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse.
Hasan Bitmez Başkanımım vefatının ertesi günü mecliste mangal partisi yapan vekilleri de halkın vicdanına havale ediyorum.
Fatih Camisi gelen kalabalığı almadı. Yollar doldu taştı. O bizi sevdi bizde onu sevdik ve oradaydık. Sadece Türkiye değil tüm Dünya oradaydı.
Yukarıda da yazdığım gibi hocasının dibinde geçen bir hayat son nefesi develer gibi yatakta değil ayakta verilen Rabbine teslim edilen bir ömür ve kapanış yine hocasının dizinin dibi.
Herkes nasıl yaşarsa öyle emaneti Rabbine teslim ediyor ve mükafatını alıyor.
Allah başta eli havada olanlarla onun peşinde olanları azabıyla gazabıyla insanlara ibret olacak şekilde göstere göstere helak etsin İnşallah.
Türkiye Adalet ve Hukuk devleti mi göreceğiz hep beraber.
Selam. Dua ve Muhabbetle…