Katakekaumene yanık ülke denilen 

Manisa Kula’nın antik çağdaki adı. 

Burada bulanan insan ayak izleri 

12 bin yaşında. 

Bugüne kadar 

Dünyada bulunan en eski ayak izi 

345 bin yaşında! 

İnsanoğlunun 

En yeni en taze ayak izi ise 

1969 yılında Ay’a bıraktığıdır. 

Henüz 55 yaşında! 

Ayağımızın, toprağa bıraktığı iz düşümleri 

İnsanlık tarihe ışık tutuyor. 

Nereden geldik 

Nerelere gittik? 

Geride bıraktığımız 

Ayak izlerimizden ortaya çıkıyor. 

“Su yolu” 

“Yürüyüş yolu” 

“Karayolu” 

“Ayak yolu” 

“Allah yolu” 

Bitip, tükenmek bilmez yürüdüğümüz yollar. 

Bunca maddi yol arasında 

Hak ve hakkın yolunda” yürümeyi; 

Günümüz maddi Dünya’sının 

Beynimizde yaptığı yıpratıcı 

Tahrifat yüzünden unutmuş olacağız ki, 

Ayaklarımız 

Hep kötü yollara itti bizleri. 

Adamın birine, 

“Seni kötü yolda görmüşler ne iş?” diye sormuşlar 

Öfkelenmiş sinirlenmiş. 

-Kim demiş onu? diyerek söylenmiş 

-Kızma bilader!  

Tozlu, topraklı yola inmişsin asfalttan! demişler! 

Ah ayaklar! 

Bugüne kadar, geriye dönüp bak! 

Bizi Götürmediğin yer kalmadı. 

Sayende, balta girmemiş ormanlara 

Buzullara, dağlara, gittik. 

Bir şey kesin. 

Gittiğimiz her yere 

Uğursuzluk, üçkağıt, nefis, bela, kavga 

Alavere, dalavere, kumpas, darbe, hastalık götürdük! 

Yatıp, kalkıp ALLAHIMA DUACIYIM! 

2 ayaklı yürüyen canlı olarak yemediğimiz 

HALT kalmamışken, 

Ya 40 ayaklar familyasından olsaydık? 

O vakit ayıkla pirincin taşını. 

AYAK OYUNLARIMIZ hiç bitmezdi. 

Yaşanan kentlerde 

Kırk haramilerin, 80 ayağı! 

Her ayağın biri  

Yolsuzluk  

-Gasp 

-Zapt. 

-Hırsızlık. 

-Rüşvet 

-İltimas. 

-Zorbalık, say, saydığın kadar. 

Ah ayaklar! 

Bu ayaklardan paça olmaz! diyeni mi arasın 

Bu ayaklar koktu mu? Diyeni mi? 

Dilim doğruları söylemekten şişti 

Doğruları göstermekten 

Ayaklarıma kara sular indi! 

Vaz geçmedim. 

“Tabana kuvvet” dedim. 

En küçük masum çocuk ayağından 

50 santimlik en büyük adam ayağını, irdelediğimde