Ne vakit
Uzun burun ve büyük burun
Deyimini duysam
Us’uma insanlara tepeden bakan,
Kibirli, “küçük dağları ben yarattım!”
Havasına bürünen kişiler gelir.
Bilmem kaç bin haneye elektrik veriyoruz!
Çöpleriniz ekonomiye kazandırılıyor!
Atıklarınızı trenlerle getiriyoruz!
Billbordlarda reklam kokan
Bir şeyleri gizlemeye çalışan afişleri gördükçe..
Uzun ve Büyük burunlu,
Besili tipler yaratıldığına sahit oluyoruz!
Uzunburundaki “ Nuh tufanı”
Hikayesini okumayan, duymayan, bilmeyen kalmadı.
Nuh, kendi halinde yaratıcı
Fikirleri olan bir kişiliktir.
Bir gün, göklerden gelen ilahi bir kararla!
Kentin batısında bulunan
Uzunburun tepesine bir tesis insa eder!
Bu tesisle bir taş ile iki kuş vurur!
1-Çevreyi tehdit eden
Atıkları yok eder.
2-Ürettiği elektrikle
Şehrin ekonomisine para kazandırır!
Tam burada, “Kazan Kazandır.”
Tatlı su kurnazlığı devreye girer.
Nuh’tan ortaklık payı istenir!
Nuh, yuh! Der.
Vay! sen misin bunu söyleyen?
Sözleşme bittiğinde tesise,
Akla hayale gelmeyen
Yeni yatırımlar yapması istenir.
Nuh, “ben yapamam” deyince
Tuh! Sana denilerek
Eline pasaporttu verilip kapı dışı edilir.
Tabiri caizse, Nuh mecnun gibi olur!
Vebali olanları şikayet etmek için
Çalmadığı kapı, şikayet etmediği
Makam kalmaz…
Yetinmez internette durmadan yazar.
Yeşil sahalar ile dumanı tüten fabrikalar
Sahipsiz kalmaz!
Manisa Tarzanı’nın, Aaaaaah! Diye
Bağırması üzerine, göklerin hakimi Kartal
Gelir Uzunburuna konar:
Derler ki,
Ey yüce Kartal, sen besin zincirinin en tepesindesin
Bizi de besle!
Her gün, siz su kadar,
Ben bu kadar alacağım! konusunda uzlaşılarak
Besin ağı paylaşımı yapılır!
Sehir ile orman işletme fidanlığı arasına
Tren konteynır parkı kurulur.
“Kara tren gitmez ola
Düdüğünü çalmaz ola türküsü”;
Tren gelir hos gelir,
Vagonları dolu gelir” türküsüne evrilir.
Dilan Polat’ın “enerji “demesi gibi
Gelen konteynırlar kamyonlara boşaltılıp
Anında uzunburunda enerjiye dönüşür.
Kendileri ortalıkta yok, Allah’ları var!
Her konuda çok enerjik oldukları doğrudur.
Hem yesil sahalarda,
Hem de, ticaret alanlarında durmaksızın,
Doymaksızın çöpleniyorlar!
Onlar yedikçe biz doyuyoruz!
Uzun burunlar var oldukça
Kisilerin kibirleri büyür,
Göbek çapları da!
Din kitapları der ki,,
Söyleyin Nuh’a!
“Haram ve zıkkım yiyenlerin”
Uzun ve büyük burunlarından
Fitil, fitil getireceğiz!
Şunun, şurasında ne kaldı ki?