İnsanoğlunun, birbirlerine olan tahammülsüzlüğü gün geçtikçe artarken yaklaşımlarındaki şekil de çirkinleşiyor. Hal böyle olunca duymayı istemesek te kavgalar ve ağır sözler kaçınılmaz hal alıyor.
Son dönemde özellikle sosyal medya üzerinde şahit olduğumuz hakaret davaları adliyelerde yoğunluğa neden oluyor.
Hakaret davalarının yoğunluğu bir kenara dursun bu davalardan edinilen kazançlar kişisel zenginleşmeye sebebiyet veriyor. Kesinlikle haksız kazançtır ben böyle bakıyorum.
Kendisine sosyal medyadan hakaret eden herkese dava açan ve birçok insanı şüpheli ya da sanık durumuna düşüren kişiler bulunuyor.
Pek tabi kimse ceza almayı istemiyor. Uzlaşma yoluna gidilerek bir miktar para vererek sanık sıfatında olmaktan kurtuluyor. Karşı tarafa para ödeyen şüpheli davadan kurtuluyordu.
Mevcut düzende bu durum karşı tarafın istediği kadar dava açıp kişisel zenginleşme dediğimiz duruma sebebiyet verirken bu durum artık değişmiştir.
Buna göre, sosyal medya aracılığıyla işlenen hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin ikinci fıkrası “uzlaştırma” kapsamından çıkarılıp “ön ödeme” sistemine sokuluyor.
Örneğin hakkınızda “sosyal medya aracılığı ile birine hakaret ettiğiniz” iddiası var. Mevcut kanuna göre, dava açılmadan önce uzlaştırmacı sizinle şikayet eden kişiyi anlaştırabiliyordu. Para vererek yargılanmaktan kurtulabiliyordunuz.
Yeni yasa ile birlikte savcılık size para cezası kesilecek. Sizin için belirlenen para cezasını taksitle ödeyerek hakkınızda dava açılmasını önleyebileceksiniz.
Ve en önemlisi ödediğiniz miktar artık devletin kasasına girecek. Alınan kararla bu durumu gelir kapısı haline getirip para kazanmayı hedefleyen zihniyetin önüne geçildi.
Verilen bu hakkaniyetli karar için devletin kurumlarına teşekkür etmek gerekiyor.
Bu karar ile akla sığmayan ve başka türlü bir kazanca sebep olan araçların kapısı kapanmıştır.
Sağlıkla Kalın.