Günümüzde dijital cihazlar sadece eğlence ve iletişim araçları değil; iş hayatının da merkezinde yer alıyor. Özellikle bilgisayarla çalışanlar, günlerinin 8-9 saatini ekrana bakara geçirmek zorunda kalıyor. Bu tür durumlar bireylerde yeni bir yorgunluk türünü ortaya çıkardı: dijital yorgunluk.  Bu kavram eskilere ne kadar yabancı gelse de yeni nesilin en büyük düşmanlarından biri. Bu kavram, uzun süre ekran başında kalan ya da kalmak zorunda olan kişilerin karşı karşıya kaldığı hem zihinsel hem de fiziksel tükenmişliği tanımlıyor.

Dijital yorgunluk öyle çok da küçümsenebilecek bir durum değil aslında. Belli bir süreden sora kendini göstermeye başlayan semptomlar kişilerin hayatlarını gözle görülür bir şekilde yavaş yavaş etkilemeye başlıyor. Gözlerde yanma ve kuruluk, boyun ve sırt ağrıları, konsantrasyon kaybı ve uyku problemleri gibi belirtileri olan dijital yorgunlukta, kişilerin belli bir süre sonra vücutları iflas etmeye başlıyor. Günlük yaşantımızın ekran olduğunu düşünürsek, bilgisayar başında çalışan insanlar için ekran süresi sadece iş vakti ile kısıtlı kalmıyor. Bilgisayarla çalışan bireyler, işten sonra bile sosyal medya, dizi ve film gibi aktivitelerle ekran karşısında vakit geçirmeye devam ediyor. Bu durumda beyin ve vücut için gerçek ve gerekli bir olanın neredeyse imkansız bir hal almasına neden oluyor. Gün içinde bilgisayar başında geçirilen süre uzadıkça, bireylerin sağlığındaki olumsuzluklar ise boy göstermeye başlıyor.

Dijital yorgunluğun bir diğer önemli noktası ise, bireylerde yol açtığı psikolojik etkiler. Sürekli ekrana bakmak ve ekran karşısında kalmak kişilerin dinlenme kapasitesini azaltarak hatta ve hatta sıfıra indirerek, bireylerde kaygıya neden olabiliyor. Ekran karşısında geçirilen uzun saatler sonucunda, akşam eve gelindiğinde tam anlamıyla dinlenmek bile zorlaşıyor. Beden ve zihin sürekli ekrandaki ışıklara maruz kalmalarından dolayı, sürekli uyarılmaya alışmış durumda. Bu olay ise günü sonunda gerçek anlamda rahatlamış hissetmek kişiler için giderek zorlaşıyor. Bunu yanında bilgisayar başında süreli aynı pozisyonda kalmak eklemlerde kireçlenme ve kas ağrıları son zamanlardaki en çok artan şikayetlerin başında geliyor.

Dijital yorgunluğu azaltmak için iş yerinde ve günlük yaşamda bazı küçük ama etkili adımlar atmak mümkün. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca uzak bir noktaya bakmak, gözlerin biraz olsun rahatlamasına yardımcı olabilir. Düzenli olarak sık sık kısa molalar vermek ise gözleri ve zihinleri az da olsa rahatlatmada ve dinlendirme de yardımcı olabilir. Ayrıca ekran başında çok fazla vakit geçiren kişiler için mavi ışık filtreli veya koruyucu gözlükler takmak ise bu etkileri hafifletebilir.

Unutmayın küçük önlemler ve biraz dikkatle, hem iş performansımızı koruyabilir hem de günlük yaşam kalitemizi artırabiliriz. Dijital yorgunluk son yıllarda oldukça artmış durumda olsa da önümüzdeki senelerde bu durumdan kaçmak ise imkansız olacak. O yüzden şimdiden kendinize iyi bakmaya ve özen göstermeye başlayın.