Pandemiyle birlikte bir çok alanda radikal değişiklikler yaşandı. En çok iş dünyasının etkilendiği bu süreçte tabi ki de değişiklikler kaçınılmaz oldu. Türkiye’de bu esneklik hayata tam olarak geçmediği halde, birçok ülkede artık ofisten çalışma zorunluluğu kalkmış durumda. Ofisten çalışma zorunluluğunun kalkmasıyla birlikte hibrit çalışma modeli, pek çok şirketin vazgeçilmezi haline geldi. Artık çalışanlar bir ofisin içinde kapalı kalmıyor ve evden de çalışma imkanları buluyorlar. İş dünyasın artık daha esnek bir düzene sahip.
Bu model, özellikle çalışanlar açısından daha avantajlı bir durum olsa da şirketlerin karı ise bu durumdan kaçınılmayacak kadar büyük. Ofis yerine ev ortamında çalışmak şirketlere maliyet açısından avantaj sağlıyor.
Ancak bu durum, herkes için eşit derecede verimli mi?
Özellikle ekip çalışması ile ortaya çıkan yaratıcı süreçlerde evden çalışmak mı yoksa ofiste çalışmak mı daha verimli? Tabii ki de bu tür süreçlerde ofis ortamının katkısı tartışılmaz. Bu sebeple hibrit modelin tam olarak ideal dengeyi sağladığını söylemek zor. Üzerine düşünülmesi ve nu model ile dengenin nasıl sağlanacağı üzerinde hala düşünülmesi gerekilen noktalar var.
Gelecekte bu modeli biraz da geliştirerek iş hayatımıza adapte etmek hem çalışan mutluluğunu arttırabilir hem de şirket verimliliğini sürdürebilir.
Ancak, her modelde olduğu gibi, hibrit çalışmanın da ihtiyaçlara göre şekillenmesi gerektiği unutulmamalı.