Geçen ay Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Servisi’nde ölen bir hastanın yakınları iki doktora saldırdı.
Şiddet bu kadarla da kalmadı. Ölüm riski taşıyan hastaların takip edildiği ünitede etrafı kırıp dökenler, ölen kişiye zorla elektroşok yaptırdı.
Bu olay üzerinden daha bir ay bile geçmeden önceki gün Şanlıurfa Harran Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi Çocuk Bölümü’nde yaşanan olay Türkiye’yi ayağa kaldırdı.
Bir hasta yakını tarafından başına parke taşıyla vurularak yaralanan doktor Bahattin Ahmet Yalçın, 36 saat yoğun bakımda kaldı.
Türkiye Acil Tıp Derneği’nin yaptırdığı araştırmaya göre ülke genelindeki acil servislerde görev yapan doktorların yüzde 78’i son bir yıl içinde şiddete uğradı.
Sağlık çalışanlarının yüzde 66’sı ise son bir yıl içinde birden fazla kez şiddete maruz kaldı.
Bu olaylardan yüzde 5.6’sında silah ya da bıçak gibi öldürücü aletler kullanıldı.
İzmir Tabip Odası verilerine göre günde 31 sağlık çalışanı saldırıya uğruyor.
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, sağlık çalışanlarına saldırılara en az 2 yıl hapis cezasını öngören Yasa Tasarısı’nın TBMM’ye geçen yıl sunulduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
“Cezalar işin bir yönü. Ama asıl iş sağlık sistemindeki sorunun çözülmesidir. Özellikle acil servislerde büyük yığılma var. Bu yığılma yüzünden durumu gerçekten acil olanlara yeterli zaman kalmayabiliyor.
Ülkemizin 80 milyonluk nüfusuna karşın, acil servislere geçen yıl başvuru sayısı 110 milyon olmuştur.
Mesai saatleri içinde polikliniklere ulaşamayan ya da muayene katılım bedeli ödemek istemeyen hastalar da acil servislere yönelmektedir. Bu durum hasta yükü zaten fazla olan acil servisleri çalışamaz duruma getiriyor.”
Durum vahim. Sağlık sistemindeki sorunlar ve yığılmalar şiddetin ana kaynaklarından biri.
Ege Üniversitesi Acil Servisi’nde her gün 1500’e yakın hastaya bakılıyor. Poliklinik hizmeti veren bir doktor her gün 100’ün üzerinde hastayı muayene etmek zorunda kalıyor.
Hiçbir şey olmasa bile sağlık çalışanları zaten her gün “iş yoğunluğu” şiddetine uğruyor.
Sağlık sistemindeki ciddi sorunlardan biri de yoğun bakım yetersizliği.
Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastaların durumu ciddi ve ağır. Tedavisi uzun sürüyor ve pahalı. Hastaneler için karlı değil.
Bu yüzden de yoğun bakım ünitesi gibi fazla karlı olmayan bölümlere yatırımlar çok yavaş yapılıyor.
Durumu ağır olan kronik hastalar çok büyük sorun yaşıyor.
Yoğun bakımlarda sağlık personeli özellikle de hemşire sayısı da çok yetersiz. Bütün bunların sonucunda da yoğun bakım hastaları oradan oraya aktarılmak zorun kalıyor.
Başka şehirlere gönderilen hastalar oluyor. İzmir’den Bursa’ya gönderilen yoğun bakım hastaları var.
Daha geçen hafta tanıdığım bir yoğun bakım hastası İzmir’de yaşamasına rağmen Salihli’deki hastaneye gönderildi.
Sağlık sistemimizde ciddi ve yoğun sorunlar var.
İşin kaynağına inip bu sorunları çözmeden ne hastalara ne de doktorlara rahat yok.