En son söylenecek sözü en başta söyleyerek yazıma başlamak istiyorum. 14 Mayıs gecesi seçimi kim kazanırsa kazansın, 15 Mayıs sabahı Almanya'da uyanmayacağız.
Her seçimde olduğu gibi bu seçimde "Acaba kim kazanacak?" tartışmaları başlamış durumda. Şu an ki sonuçları söylemek gerekirse A haber izlerseniz eğer AK Parti kazanıyor, Halk TV izlerseniz CHP kazanıyor. Tabi burası işin esprisi...
Muhalefet şu an ki stratejisiyle en az 5 seçim daha iktidar olamaz. Dünya konjonktüründe, milliyetçilik yükselirken ve hele ki Türkiye'de bu durum daha yoğunken muhalefet liderinin, terörü destekleyen bir partiyle görüşmesi veya birlikte imajı vermesi, muhalefete çok şey kaybettirecektir. İktidarın seçim kampanyasında bu propagandanın üstünde yoğunlaşacağı çok bariz gözüküyor. Tabiki seçim kampanyası süreci her şeyi etkileyebilir. Ancak seçmenin kırmızı çizgilerinin iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Ülkemizde iktidardan yana olan %45'lik kesim var. Bunun karşısında "İktidar gitsin de nasıl giderse gitsin." diyen %45 var. Bu seçimin sonucunu geriye kalan %10'luk kesim belirleyecektir.
Bu sıralar "İşte son anket sonuçları" gibi haberler görüyoruz. Bu haberler sürekli bir şekilde önümüze çıkıyor. Rastgele girip baktığınız zaman "Bursa'da 5 bin kişiyle yapılan ankette..." gibi saçma sayılar görüyoruz. Celal Bayar Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yapsaydınız bari... Yakında "Muharrem İnce'nin köyünde yapılan anket sonuçlarına göre %80 oy alıyor." gibi haberler görürsek şaşırmam.
Artık sandığa gitmek için son 1 ayın içine girerken vatana ve millete en hayırlı olacak sonuçların çıkması temennisiyle yazımı noktalıyorum.
Saygılarımla...