''Yaşamın amacı karşıtlıklar arasında denge kurmaktır.'' demiştir bana göre psikoloji biliminin babası olan Carl Gustov Jung. Hatırlarsanız biz bu dünya boyutunu zıddı ile algılayabiliyorduk. İyiyi bilmek için kötü olmalı, sağlığı bilmemiz için hastalık olmalı gibi. Aynı şey duygularımız ve düşüncelerimiz içinde geçerli.
Hayat denge üzeredir. Bazen kendi kendimize bu dengeyi bozabiliyoruz. Eminim kendi hayatınızda mutlaka deneyimlemişsinizdir, Hangi konuda iddialı ve hassas isek o konunun tamamen zıddı olan kişileri veya olayları çekeriz hayatımıza. Örneğin yalan konusunda çok hassas ve yalancılardan nefret ediyorsak ( ki kimse yalanı ve yalancıları sevmez) , dürüstlüğümüzle ve doğruluğumuzla övünüyorsak nerede sahtekar ve yalancı varsa gelir bizi bulur. Sadakat konusunda hassas ve sadakatli oluşumuzla övünüyorsak sadakatsiz ve aldatan insanlar bizi bulur. Tabiki örnekler çoğaltılabilir. Peki içinde bulunduğumuz bu sıkıcı durumu nasıl çözeceğiz. Aslında çok kolay , Dengeye gelerek ve bakış açımızı değiştirerek.İlk önce şunu çok iyi anlamamız lazım. Hayatta  her zaman iddialı olduğumuz konu ile sınanırız. Ne zaman ki  dürüstlüğün , sadakatin normal olduğunu. olması gerekenin  dürüst olmak , sadakatli olmak olduğunu idrak edip övünmeyi bırakırsak işte o zaman karşınıza dürüst insanlar gelir. Hayatımıza giren o yalancıların bile görevi var. Bizi silkeleyip dengeye getirmektir bu bazen can yakıcı olsa dahi. Mevlana asırlar önce bu durumu çözmüş ve şöyle demiştir;''İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi kurtulacaktı.'' 
Farkına varmanız dileğiyle