Geçen yazımızda Muradiye’ deki imar gelişimindeki sıkıntılara giriş yapmıştık. Son durumda bizim gözlemlerimize göre bölgede imar uygulaması yapılırken bölge iyi planlanmadı ve geldiğimiz noktada şu an onun sıkıntısı çekiliyor. Yollar standartlara uygun değil, okul alanları ve camiler doğru bölgelere kurulmadı, yeşil alan eksikliği var vs vs.. Zaten mahalleye girdiğinizde bu eksiklikler hemen sırıtıyor; ana cadde dar, Kaldırım çekmeleri bozuk; atık su tesisi yok; hatta, bazı bölgelerde Gediz’in Muradiye tarafında suyun içinde fokur-fokur pislikler kaynıyor.
Şimdi bu bölge planlarının ele alındığı günlere dönelim.
10/05/2016 günü Belediye Meclisi’nde ‘Yunusemre İlçesi, Muradiye Mahallesi’ ne ait olan 1/5000 ölçekli İmar planı’ ile ilgili rapor konuşuldu.
Biz de o toplantıdaydık. İsterseniz kısa kısa toplantı notlarını aktaralım önce;
Yunusemre Başkanlığının hazırladığı bir imar planı vardı; ‘nüfus artıyor, bir an önce yeni imar planlarının ele alınması lazım… ‘deniliyor. Haklı mı, haklı.
O dönemde mahallede nüfus, sanırım 15 bin ya var-ya yok. Yeni plan hazırlanarak 100 binlere, 70 veya 63 binlere göre yoğunluğunun planlara yansıtılması gerek… O gün parselasyonun ancak %15-20’ si bitirilebilmişti; hergün 20-30 tane yapı izni için başvurular olduğu söyleniyordu.
Büyükşehir’e 9 Kasım 2015 ‘de imar taslağı gönderilmiş, -bu bizim duyduğumuz- bir an önce onay bekleniyor.
Karşılığında 8 maddelik bir itiraz geliyor, üzerinde çalışılıp 26 şubat’ta 2016’ da yine gönderiliyor. Plana göre 25 metre yollar ayrılmış; 6 tane yol açılacak, Menemen ve Celal Bayar yol geçişleri olacak, hızlı tren nedeniyle İstasyon tarafından yol kapanacağı için paralel yoldan kavşaklar verilmiş. Kenar çizimlerinde DSİ görüşü alınarak sulama kanalları bölgesi ve Gediz taşkın sahası -ki 1950’ lerden kalmadır,- şeritler çekilmiş; bir de özelleştirme idaresinin tasarrufuna bağlı 5 yıl imarı değiştirilemeyeceği kayıt düşülen ve süresi gelecek yıl mayıs ayında bitecek bir bölge var. Bu saha Evrenos, Karaali mahallerinden bağımsız olarak, ancak Muradiye yerleşim alanına yoğunlaşan bir taslak ortaya çıkmış.
Bu açıdan baktığınızda Yunusemre’ nin planına hemen izin verilmesi beklenir, değil mi?...Biz bunları böyle yazarken haklı-haksız tartışmasına şimdilik girmiyoruz, önemli olan farklı görüşleri olabildiğince açıklıkla ortaya koymaktır.
Şimdi Büyükşehir’in açıklamasına gelelim:
O da şunu soruyor; ‘bu planı hangi yetkiyle hazırlıyorsun?’ Ayrıca planda sanayi kısmı yok; Evrenos, Karaali Mahalleleri yok. Bir de 25 metrelik ana akışını oluşturacak caddenin konumlandırılmasında sıkıntı var; Muradiye’ yi sarması gereken çevre yolunun öte yanında yeşil kuşağın olması lazım, imar taşmamalı, deniyor… -Gerçi Yunusemre Belediyesi de zaten burada bir yapılaşma olduğunu gizlemiyordu-
Ayrıca plandaki kavşak noktalarına itiraz var, ‘doğru tespit edilmemiş,’ deniyor; sahanın jeolojik etüt raporunun Bakanlık onayı yok; Devlet Demiryolları’ nın, Köy Hizmetleri’ nin görüşüne uygunluk
netleşmemiş; tarım alanları için alınan belgelerin geçerlilik ve tarih kayıtlarının asılları soruluyor; imar gelişimlerinde orta/ sık yoğunluk hesaplanmamış. Önerilen 63 binlik nüfus ölçeğine karşı Büyükşehir neden 50 binlik olmasın diyor?...
Farkı görüşleri tartışıldı.
Büyükşehir, bir plan üzerinde uygulama yapacaksan 2013 ‘de onaylanan, eski Muradiye Belediye Başkanı Erdinç Yavaşlı dönemindeki revizyon imar planını kullan,’ demeye getirdi.
Yunusemre, ‘parsel yetmiyor,’ dedi.
Büyükşehir de, ‘5000’ lik Manisa’ yı bir bütün halinde gören imar planlarının hazırlanmasını beklemek lazım,’ diyor.
Şimdi bizim değerlendirmemize geldi sıra.
Sanırım Büyükşehir olmadan hemen öncesinde Manisa Belediyesi’ nin hazırladığı imar planı üzerinde bir anlaşma sağlanamaması bizi bugünlere getirdi. Plan üzerindeki ‘düzeltme’ çabaları objektif ele alınsaydı başarılı olabilirdi… Ama olmadı!
MHP’li Belediye Başkanı ile AKP ‘li Belediye Başkanı inatlaştı. O zaman biliyorsunuz ‘ittifak’ değillerdi.
O dönemde AKP Büyükşehir seçimlerinde iddialı olmasının verdiği bir rahatlıkla, ‘ben geldiğimde istediğim gibi kesip-biçerim’ gibi kendinden emin bir siyasi duruşla topyekûn karşı çıkması, Cengiz Ergün’ün de ‘Ya böyle kabul edilir ya da çok beklersiniz!’ inadı Manisa imarını duvara toslattı.
Yani benden hatırlatması!