Son zamanlarda zaman kavramının hızlanması, dünyanın frekansının yükselmesi 
sebebi bile bir çoğumuzda sıkışmışlık hissi olmuştu: Buna karşılık frekansımızı yüksek tutmamız ve bize iyi gelmeyen, enerjimizi düşüren insanlardan uzak olmamız gerektiğini yazmıştım.Peki bizim enerjimizi aşağı çekem kişiler ya aile e bireyleri ise? Dışarıdan biri olduğunda görüşmemeyi seçebiliriz. Fakat bizim enerjimizi sömüren en yakınlarımız yani aile bireylerimiz de olabilir. Bu kişiler, sevgi adı altında dayatmalar ve manipülasyonlarla kendimizi suçlu veya değersiz hissetmemizi sağlarlar.. Hele bir de aynı evde yaşanıyorsa durum daha da çekilmez bir hal alabilir.  İşte bu noktada yapmamız gereken ilk şey kendi kalbimizde ve beynimizde manipülasyonun farkına varıp kendimizi  suçlamaktan vaz geçmeliyiz. Evin içinde kendimize bir alan belirlemeli eğer bu mümkün değilse bunu zihnimizde yapmalıyız. Kendimize hedefler belirlemeli, o hedefler için zaman ve emek harcamalıyız. Böylece zihnimizi o ortamın negatifinden uzaklaştırabiliriz Diğer yapmamız gereken onlarla polemiğe girmemektir. Aksi takdirde sürekli çatışma halinde olmak bize zarar verir, sürekli kendini anlatmaya çalışmak bizleri yorar. Bu sürecin geçici olduğunu düşünmek ve duygularımızı yazmak iyi gelir. En azından içimizde kalmamış olur. Yazdığımız kağıdı daha sonra yırtıp atabiliriz. Ayrıca spor yapmak içimizde biriken negatif enerjiyi atmaya yardımcı olur ve kendimizi daha iyi hissettirir.
Kendinizi iyi hissetmeniz dileği ile