İkinci Dünya savaşının ortasında kalan 4 yaşındaki kız çocuğu Setsuko’nun ve 14 yaşındaki abisi Seita’nın üzücü hikayesidir Ateşböceklerinin Mezarı isimli film.
Babaları bir deniz subayıdır. Donanma ile birlikte savaşa gittiği için anneleriyle yaşamaktadırlar.
Bir Amerikan hava saldırısı sırasında anneleri ölür. Artık aileleri olmadan ayakta kalmak zorundadırlar. Savaşın acı yüzü yoklukla ve açlıkla sınayacaktır onları.
Teyzelerinin yanına sığınırlar. Ancak teyzeleri sandıkları kadar iyi biri değildir.14 yaşındaki Seita’dan savaşın ortasında çalışıp eve erzak getirmesini ister.4 yaşındaki sevimli Setsuko’ya en küçük bir şefkat belirtisi yoktur. Ölen annesinin kıyafetlerini satan Seita eve pirinç getirmiş ancak teyzesi bu pirinçten yaptığı yemekten vermekten oldukça az vermiştir.
Küçük kız kardeşi aç kalmasın diye tarlalardan yiyecek çalmış, üzerine esaslı bir dayak yemiştir. Dayanacak gücü kalmamıştır.
Gururlu Seita, çevrede dolaşırken bir sığınak bulur. O sığınakta küçük kız kardeşi Setsuko ile yaşayacaktır.
Hava bombardımanlarının gölgesinde yaşam süren iki küçük çocuğun verdiği en büyük savaş, yaşam hakkı olan en temel insan ihtiyaçlarından mahrum kaldıkları an olmuştur. Açlık ve sağlık sorunları baş göstermiş, küçük kız çocuğu artık yaşam mücadelesine yenik düşmek üzeredir.
Ateşböceklerinin Mezarı bugüne kadar izlediğim en iyi savaş filmlerinden biri gerçekten de. Savaşın kirli yüzünü, savaşı yaşayan çocukların gözünden anlatan bir animasyon. İzleyince siz de bana hak vereceksiniz.
Barış’ın var olması, gelecek nesilleri korumamız, dünya’ nın huzuru için çok önemli. Bir avuç toprak için hangi hayatların sona erdiğini bilmek içimi acıtıyor.
Birleşmiş Milletler, Barış Günü'nde, dünya çapında çatışmaların önlenmesi ve barışın tesisi yolunda bilinçlenmeyi amaçlıyor. Her 21 Eylül'de, Birleşmiş Milletler Merkezindeki “Barış Çanı” çalınıyor. Savaşlardaki insani kıyımın anısına Japonya tarafından yaptırılan bu çan, dünyanın tüm kıtalarından çocukların bağışladıkları bozuk paralarla üretildi. Çanın üzerine “Yaşasın Tam Dünya Barışı” yazısı kazındı.
Birleşmiş Millet tarafından bir Dünya Barış Günü kabul edilinceye dek, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler, barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı’nı başlattığı tarih olan 1 Eylül'ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan edip kutlamıştır.
Bu ansiklopedi bilgileri, yapılan kutlamalar, liderlerin dünya barışı mesajları hepsi tiyatro oyunu gibi.
Dünya üzerinde kaynaklarının sömürülmediği çok az ülke var. O ülkeleri de biliyoruz zaten. Sadece bu kaynaklardan yararlanmak isteyen devletler barışı getireceğiz diyerek kıyıma devam ediyorlar. 21 Eylül Dünya Barış günü kutluyoruz diyerek gelecek nesillere örnek olmayacak davranış sergilenmesi günün anlamına uygun değil çünkü.
İnsanoğlu, bir avuç toprakta mutlu ve huzurlu yaşamak istiyor sadece. Dünya gelişiyor ancak siyaset hiç değişmiyor.
Eğer var ise Dünya Barış Gününüz kutlu olsun!
Sağlıkla Kalın.