Tarih, turizm ve tarım kenti olan Manisa, pek çok açıdan büyük bir potansiyele sahip iken birçok eksikliği de yaşayan bir şehir olmaya devam ediyor. Varlığın içinde yokluğu yaşamak, geçmişi unutmak, elde olanı değerlendirememek bir eksikliktir.
Şehzadeler şehri olmasına rağmen şehzadelerin eğitim gördüğü, yönetime hazırlandığı saray olarak bilinen Saray-ı Amire yer ile yeksan olmuş, sadece Fatih Kulesi ayakta kalmış. Fatih Kulesi restorasyonu devam ediyor. Ancak bu tarihi sarayı ayağa kaldırma gibi bir düşünce ve projenin olmaması büyük eksikliktir. Ayrıca Manisa Sultan Yaylası ve Bozdağ’da bulunan Şehzadelerin Yazlık Sarayları’nın yerinde yeller esmektedir. Bu konuda geçtiğimiz aylarda Bozdağ’da bir program gerçekleştirdik ve akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirdik. Program konuğumuz Prof. Dr. Necla Sevin hocanın ‘Bozdağ ve Gölcük’teki Yok Olan Osmanlı Yayla Sarayları” konulu bir çalışması var ve arkeolojik araştırmalar devam ediyor.
Türkiye’nin ilk Psikiyatri hastanelerinden birine sahip olan Manisa, sağlık alanında pek çok gelişmeye, yeni hastanelere kavuşmuş olduğu halde modern bir psikiyatri hastanesine kavuşamamıştır. Tarihi bina kısmen restore edilmiştir. Hastane yeni ve modern bir binaya, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesine acilen kavuşturulmalı, burası bir bölge hastanesi konumuna getirilmelidir. Eski tarihi bina “Ruh Sağlığı Müzesi” olarak değerlendirilmelidir.
İstanbul, Konya yazma eserler kütüphanesinde sonra Türkiye’nin üçüncü büyük müzesi olan “Manisa Yazma Eserler Müzesi”, Türkiye’nin sayılı tıp tarihi müzelerinden biri olan “Manisa Tıp Tarihi Müzesi” gibi önemli değerlere sahip olan Manisa merkezde halen gezilebilecek bir müzenin olmaması büyük eksikliktir. (Yunusemre Belediyesi Osmanlı Müzesi’ni bir kenara koymak kaydı ile)
Gezdiğim, gördüğüm pek çok şehre ait bir kültür dergisi (Kayseri’de ‘Düşünen Şehir’, Çorum’da “Şehir Defteri”, Bursa’da “ Bursa Günlüğü”. Gaziantep’te “Bengi Su”, Kahramanmaraş’ta “Evvelahir”, Konya’da “Merhaba Şehir”, Esenler’de “Şehir Düşünce”, gibi gördüğüm ve takip ettiğim, bana ulaşan dergiler) olmasına rağmen Manisa’ya özgü bir ‘Şehir Kültür Dergisi’nin olmaması çok büyük bir eksikliktir.
Bütün bu eksiklikleri tamamlayacak olan şey Manisa’ya acilen bir ‘Manisa Şehir Araştırmaları Merkezi’ kurulmasıdır. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesi olarak her ay düzenlediğimiz ve değişik kurum ve kuruluş temsilcilerinin davetli olduğu ‘Manisa İrfan Meclisi Edebiyat Sohbetleri’ kapsamında geçtiğimiz yıl “Manisa’yı nasıl tanıtabiliriz?” konulu beyin fırtınası çalışması içerisinde bu konu gündeme gelmişti. Değerli yazar ve araştırmacı arkadaşımız Sayın Erkan Akbulak (Manisa’ya dair pek çok tarihi araştırmalar üzerine çalışıyor) bütün bu eksiklikleri gidermek ve Manisa’yı daha iyi tanıtmak için ‘Manisa Şehir Araştırmaları Merkezi’ kurulmasının ilk ve en önemli şart olduğunu belirtmişti. Ogün tarihe not düşmüştük.
Zaman zaman bir araya gelip istişarelerde bulunduğumuz Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı sayın Prof. Dr. Rasim Akpınar hocamızla ve Araştırmacı Yazar arkadaşımız Naci Yengin ile görüşmelerimizde bu konunun önemi üzerinde duruyoruz. Sorun ve çözüm tek noktada buluşuyor. Sorunlar belli. Çözüm için ilk yapılması gereken şey ‘Manisa Şehir Araştırmaları Merkezi’nin acilen kurulması ve bu konuda ilgili ve gönüllü kişilerden oluşacak bir komisyon oluşturulmasıdır.
Bu merkezde bugüne kadar Manisa üzerine yazılmış tüm kitaplar ( Çağatay Uluçay’ın “Manisa Şehir Kitabı”, İbrahim Gökçen’in “Turist Gözü ile Manisa” isimli eseri, Nuri Yörükoğlu’nun Manisa Tarihi ile Manisa’nın Mimari Tarihi eserleri; 1930 lu yıllarda basılmış olan Gediz isimli şehir dergileri, Manisa Turizm Derneği tarafından 1980 li yıllarda çıkartılan Manisa Dergisi, 2013 yılında Manisa İl Özel İdaresi tarafından bastırılan Gürol Pehlivan’ın. “Manisa Şehrinde Evliya Kültü’ eseri gibi )yeniden düzenlenerek bastırılabilir.
Manisa’ya dair üniversitelerde yazılmış tüm tezler ve araştırmalar, Manisa’ya ait eski fotoğraf ve filmler, geçmişte çıkartılmış dergiler derlenip toparlanıp yeniden basılarak gün yüzüne çıkartılarak ve araştırmacıların hizmetine sunulabilir. Tüm bu çalışmalar dijital ortama aktarılarak, araştırmacıların, dünyanın neresinden olursa olsun kolayca erişimine açılmalıdır. Bu merkez, aynı zamanda Manisa’nın tanıtımına öncülük edecek projeleri ortaya koymalıdır.
Manisalı yazarlara ait eserler ile Manisa’ya dair yazılmış eserler bu merkez bünyesinde oluşturulacak kütüphanede derlenmelidir. Manisa Kültür ve Turizm Durakları Haritası, Manisa Yürüyüş Rotaları Haritası, Manisa Sufi Yolu ve Manisa Erenleri Haritası, Manisa Gastronomi Haritası, Manisa Tarım Ürünleri ve Şifalı Bitkiler Envanteri gibi çalışmalar bu merkezin öncülüğünde oluşturulmalıdır.
Kurulacak olan Manisa Kültür Araştırmaları Merkezi, Manisa Valiliği bünyesinde ve desteği ile oluşturulmalı ve süreklilik arz ermelidir. Oluşturulacak olan komisyon sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Manisa ile ilgili araştırmacılar ve Manisa sevdalısı ve gönüllülerinden teşekkül ettirilmelidir. Manisa Valimiz Sayın Enver Ünlü’nün gözetiminde, Manisa sevdalısı Manisa Kültür İl Müdürümüz Sayın İbrahim Sudak beyin öncülüğünde kurulacak olan Manisa Kültür Araştırmaları Merkezi’nin geçmiş ile geleceği buluşturabileceğine inanıyorum.
Bu merkez geçmişte tarihin tozlu sayfaları arasında küllenen pek çok kültürel mirası gün yüzüne çıkartabilecektir. Ayrıca Manisa’nın kaybolan eserlerinin tekrar bulunması ve restore edilerek ayağa kaldırılmasına vesile olacaktır. Bu belge ve bilgiler geleceğe ışık tutacaktır.
Ahmet Hamdi Tanpınar “Beş Şehir” ile İstanbul, Bursa, Konya, Erzurum, Ankara’yı, Ahmet Turan Alkan “Altıncı Şehir” ile Sivas’ı, Özkan Yalçın “Yedinci Şehir” ile Amasya’yı kitaplaştırmıştır. “Sekizinci Şehir Manisa”yı yazacak bir babayiğit elbette çıkacaktır. Zor ama imkansız değil.
Medeniyetimizin temsilcisi şehirler üzerine eserler üretenleri, dergilere öncülük edenleri, Manisa sevdalılarını, ‘okuyanı- yazanı, düşüneni - çizeni’ saygı ve hürmetle selamlıyorum.