Dünyanın durduğu tarih 6 Şubat. O gün hepimiz için derin acılar bırakacak şeyler yaşandı. Sonrasında hikayelerini dinlediğimiz bir çok kişi. Hayat akıp giderken tanımıyorduk hiç birini.

Ancak zamanın durduğu saat 04:17 ‘den sonra birer birer hayatlarına dahil olduk. Kimimiz bölgeye doğru yola çıkarken kimilerimiz şehirlerimize gelenleri karşıladık. 
 

Bu tarifsiz acının ortağı olmayı becerebildik mi bilemiyorum.

Zehra ile tanışmamız henüz çok yeni. Sosyal medyadan tanıyorum ben onu. Her gözyaşını okuyorum. 6 Şubat depreminde anne ve babasını sonsuzluğa uğurlamış genç bir insan…

Zehra’nın yazdıklarını okurken  ‘Üzülünce, yalnız hissedince, dara düşünce gideceğim hiçbir yer kalmadı anne. Seni arayabilmeyi ne çok isterdim şimdi’ cümlesi beni sarstı. Dünyanın neresinde olursanız olun anne kucağı hayat demekti.

Sevdiklerimizden bize kalacak manevi değeri olan eşyalar ise yanımızda olduklarını hissettiriyor. Zehra’nın kayıp yüzüğü de bu manevi değeri olan eşyalardan.

Annesinden kalan en önemli hatıra...

Zehra, annesinden kendisine hatıra kalan yüzüğü geçtiğimiz günlerde Hatay sahilinde dolaşırken kaybetti. Yüzüğün fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşıp, “Eğer varsa hayatımdaki tek mucizeyi şimdi kullanmak istiyorum” diyerek bulunması için yardım istedi. Kısa zaman içinde birçok sosyal medya kullanıcısı Zehra’ya yüzüğün bulunması için iyi dileklerini iletirken bazı kullanıcılar yüzüğün bir benzerini yaptırarak kendisine hediye edebileceklerini ilettiler. Yüzlerce sosyal medya kullanıcısı tek yürek Zehra için paylaşım yapıyordu. O anda fark ettim ki Zehra’nın ne çok kardeşi, abisi ve yakını varmış. İyiliğe olan inancım pekişti.

Sosyal medyanın gücüne inanan biriyim. Zehra’nın kayıp yüzüğü için iyi dilekler ve girişimler bununla kalmadı elbette. Paylaşımından hemen sonra Arsuz Belediye Başkanı Sami Üstün, Zehra’ya “Merhaba sevgili Zehra, bizler de Arsuz Belediyesi ailesi olarak senin için ailenden kalan bu kıymetli yadigarı bulmak adına ekip oluşturduk. Emanetin emanetimizdir. Mucizeler ansızın gelir” cevabını verdi.

O an gözlerimde tuttuğum yaşlar süzüldü. Zehra’nın annesine ait yüzüğün bulunması için dua ettim.

Belediye Başkanı Sami Üstün daha sonra “Annemizin kıymetli yadigarını bulmak adına ekiplerimizle arama çalışmalarını gerçekleştiriyoruz” paylaşımını yaptı.

Bir ekip şu anda sahildeki yüzüğü bulmak için çalışıyordu. Bundan daha güzel ne olabilirdi.

İyilik hep vardı.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, o sıcacık mesajı ile kalplerimize yeniden dokundu.

“Bakıyoruz Kızım” ... Sahiplenerek verilen mesajlar ne kadar samimiydi.

İyilik sonsuzdu.

Heyecan ile yüzüğün bulunduğu haberini beklerken Oğuz isimli bir başka pelerinsiz kahramandan daha paylaşım geldi. Zehra’ya, annesi ile birlikte çekildiği fotoğrafından bir kolye yapmıştı. Oğuz, hem Zehra hem de bizim için kalpleri ferahlatan bir anı bıraktı.

İyilik bulaşıcıydı.
Bundan sonra Zehra yalnız değildi. İyi insanların da var olduğunu, ilahi bir mesaj göstermişti.

İyilik yeryüzünün cennetiydi.

Sevgili Zehra, annenin sana bir mesajı var diye düşündüm. Kayıp yüzük bulunsun ya da bulunmasın sen bazılarımızın kız kardeşi bazılarımızın da kızı oldun. Kalabalık bir ailen var artık. Sen okumuş öğretmen olmuşsun. Yetiştireceğin yeni mimarlar, mühendisler, belediye başkanları var. Ülkelerine faydalı olacak insanlar yetiştirmen ve ayakta kalma gücün, o güzel yüreğinde...

Biz bir zincirin halkalarıyız. Bunu bize hatırlattın.

Farklı şehirlerde olsak da sen bizim kız kardeşimizin. Dünya senin gibi güzel insanların hatırına dönmeye devam edecek. Bunu sakın unutma.

Sağlıkla Kalın...