Dilimizde yer alan kelimelerin toplumun aynası olduğunu söylerler. Bu durum son zamanlarda milletimiz için can sıkıcı bir hale gelemeye başladı. Son zamanlarda artan argo kullanımı öyle bir hale gelmiş durumdaki sokakta top oynayan küçük çocukların bile argo konuştuğuna şahit oluyoruz. Bu durum, dilimizin yapısına zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda, toplumsal ilişkilerimizi ve kültürel değerlerimizi de olumsuz yönde etkiliyor.

İnsan argo kullanımın bu denli artmasının sebebini merak etmeden duramıyor. Aslında argo kullanımının artmasının birkaç temel sebebi var. İnternet, sosyal medya platformları ve televizyon, gençler arasında argo kelimelerin hızla yayılmasına zemin hazırlıyor. Popüler kültür bu tür kelimelerin kullanımını adeta normalleştiriyor. Yetişkinlerin bile günlük hayatta argo kelimelerle konuştuğu bir dünyada, çocukların da bu dili benimsemesi kaçınılmaz hale geliyor. 

Aile içindeki düzgün Türkçe kullanımı da bu konuda belirleyici bir faktör. Bir çocuğun belli bir yaşa kadar en büyük rol modeli ailesidir. Çocuklar belli bir yaşa kadar ailelerinden gördüklerini uygular ve yaparlar. Anne ve babalar, çocuklarına düzgün bir kullanımı öğretmez ise, çocuklar sokaktan sosyal medyadan ve televizyondan duyduğu argo kelimeleri hemen benimseyebilirler. Arkadaş çevresi ve akran baskısı da çocukların argo kelimeleri öğrenme ve günlük hayatlarına adapte etme sürecini hızlandırıyor. Ne yazık ki akran baskısı ve dışlanma hissi yaşamak  istemeyen çocuklar kabul görme ve bir grubun parçası hissetmek için bu tür ifadeleri kullanmayı tercih ediyor. 

Peki, bu durumun sonuçları neler? 

Öncelikle, argo kelimelerin artışı dilin yapısını zayıflatıyor. Anlam bütünlüğü ve ifade gücü azalıyor, dil zenginliği kayboluyor. Toplumsal ilişkiler de bu durumdan nasibini alıyor; kişiler arasında iletişimler saygı çerçevesinin içerisinden çıkıyor ve konuşma becerileri zayıflıyor. Özellikle çocuklar arasında, argo kullanımının yaygınlaşması agresif davranışlara bile yol açabiliyor.

Dil, bir Kültürün en önemli unsurlarından biridir. Dilimizin kirlenmesi, kültürel değerlerimizin zayıflaması ve toplumsal iletişimde kopukluklara yol açıyor. Argo kelimelerin bu denli artması ve günlük hayatımıza çok hızlı bir şekilde adapte olması, kültürel erozyon sürecini hızlandırıyor. Bu süreçte dilimizi korumak, toplumsal değerlerimizi yaşatmak için çaba göstermek hepimizin sorumluluğu.

Sonuç olarak, dilimizin argo kelimelerle kirlenmesi, toplumumuzun dil bilincine ve kültürel değerlerine verdiği önemi yeniden gözden geçirmemizi zorunlu kılıyor. Dilimizin zenginliğini ve saflığını korumak, kültürümüze ve geleceğimize sahip çıkmak demektir. Dilimizin daha fazla kirlenmemesi ve saygı çerçevesinde yaşamak istiyorsak üzerimize düşeni yapmak, toplumsal bir sorumluluktur.