14 Ağustos’ta Manisa’da bir yangın başladı. Bu yangın, başka bir ilçeye, oradan da diğer ilçelere sıçrayarak Manisa’nın dört bir yanını sardı. Sadece Manisa değil, aynı zamanda İzmir’de de farklı bölgelerde yangınlar çıkmaya başladı. Neredeyse tüm Ege Bölgesi yangınlara teslim oldu. Yangın bölgelerinde, alevlerin kahramanları gece gündüz demeden yangını söndürmek için mücadele ettiler. Bu kahramanlarımıza, yangın bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız da destek oldu.

Şimdi, yazdıklarımı bir çırpıda okudunuz, değil mi? Ama bu yangınlar tam 6 gün sürdü. Sosyal medyadan, haber sitelerinden bu yangınların videolarını izlediniz, görsellerine baktınız, detaylarını okudunuz. Orada yaşayan insanlar için eminim birçoğunuz dualar bile etmişsinizdir. Ancak bizler, sadece o yangını izledik, okuduk ve seyrettik. Gördes, Gölmarmara ve Salihli, ateş düştüğü yeri yakarcasına yandı. Bizim için 6 gün, onlar için belki de 6 asır gibi geçti.

6 gün boyunca bizler yaşanan olayları izlerken, onlar rüzgarın etkisiyle yayılan ve dokunduğu her yeri yakan ateşe karşı savaştılar. Orada yaşayan vatandaşların, çocukluklarının geçtiği sokaklar, anıları ve evlerine astıkları geçmişten tek kalan fotoğraflar belki de bu yangınlarda yandı.

Yangın başladığı andan itibaren Manisa tek yürek oldu. Kimisi dua etti, kimisi de kendi imkanlarıyla yangın bölgesine yardıma gitti. Bazıları da orada canla başla yangınla mücadele eden, pelerinsiz kahramanlara soğuk su ve yiyecek götürerek destek oldu. Yangının çıkış sebebiyle ilgili yapılan açıklamalarda, sigara izmariti ve piknik alanlarında bırakılan şişelerden dolayı çıktığı şüphelenildiği belirtildi.

Bu kadar büyük bir yangını yaşadıktan sonra, insanlar biraz daha dikkatli olur diye ve bundan sonra böyle bir şey yaşanmaz diye düşünürken, bugün bir habere denk geldim. Okuduğum haberde, sünnette şarkı söylemek için gelen bir sanatçı, otobanda yol kenarına bir grubun izmarit attığını görmüş. Bu olayı gördükten sonra grubun yanına giderek, “Yapmayın, yangınlar böyle çıkıyor” diyerek nazik bir dille uyarıda bulunmuş. Ancak sigara izmaritini otoban kenarına atan grup, “Bir şey olmaz, burası otoban” diyerek cevap vermiş. Bu haberi okuduğumda, akıllanmadığımızı anladım. İnsanlar ders almıyor. Bu acıyı yaşıyoruz ama yaşadığımız büyük felaketlerden bile ders almıyoruz. Okuduğum bu haber, bunun çok net bir delili değil mi sizce?

Bu yaşanan olaylar bize sadece birer izleyici olmamamız gerektiğini, aynı zamanda sorumlu bireyler olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Manisa’da son zamanlarda artan yangın felaketleri, toplum olarak daha bilinçli hareket etmemiz gerektiğini gösteriyor. Her birimiz, attığımız bir adımın, aldığımız bir kararın nelere mal olabileceğini düşünmek zorundayız. Bu yangınlar, doğaya ve insanlara verdiği zararın ötesinde, bizlere bir uyarı niteliğindedir. Bir daha böylesi acıların yaşanmaması için, her birimiz elimizden geleni yapmalı, doğayı korumalı ve başkalarının da bu bilinçle hareket etmesi için çaba göstermeliyiz. Felaketler, ancak ders çıkarıldığında bir anlam taşır; aksi halde tarihin tekrarından başka bir şey olmaz.