Cumhuriyetin ilk zamanlarında nüfusun artması için birçok önlem alınmıştır. Evlenmeyi arttırmak, fazla çocuk yetiştirmeyi teşvik etmek, boşanmayı azaltmak bunlardan bir kaçıdır. Alınan bu önlemler Cumhuriyetin ilk yıllarında maddi olarak da desteklendiği bilinmektedir. 
1928 yılının sonlarında İzmir’de kalemi kuvvetli Zeynel Besim, yazdığı gazetede Türkmenoğlu imzası ile bu durumu kaleme almış ve Türkiye tarihinde ilk kez Bekarlardan vergi alınmalı mı? başlığı ile bir makale yayınlanmıştır.


Bu makalede “Nüfusun fazlalaşması için refahın artması en birinci şarttır” açıklamasını yapmıştır. Ardından Bekarlık Vergisine hayır diyerek teklifi bir milletvekilinin gündeme getirdiğini ifade edip bunu tuhaf karşıladıktan sonra makalesine şu cümle ile son vermiştir: “Temenni olunur ki telgrafların verdiği bu haber yanlış çıksın ve hiçbir mebusumuz bu garip vaziyete düşmesin.” Bu makaleden yola çıkarak Bekarlık Vergisi ilk defa 1928 senesi sonlarında gündeme gelmiştir. Teklifi gündeme taşıyanlar ve basın, bunu doğrudan nüfusun artışı ile alakalandırılmıştır. Bu konudaki ilk makale bu teklifin karşısındadır.


Neyse ki seneler sonra bir köşe yazarı olan bizlerde ilk makaleyi yazan yazar ile aynı düşüncedeyiz. 
Bekar olmanın diyetini vergi ile ödemek durumunda kalmak ağır gelebilirdi. Kuşların bile eşlerini seçtiği bu hayatta bekar kalanların eş seçme hakkına sahip olduğunu unutarak yasa teklifi yapan milletvekillerini takdir edecek değiliz elbette.
O dönemde de evlilik maddi olarak desteklenmiş bu dönem içinde evlilik kredisi başlığı altında yeniden desteklenmektedir. Evlilik kredisi bekarlar için biçilmiş kaftan. Gerçi 29 yaş sınırı konulması üzdü ama olsun genç nesil daha rahat evlenebilsin diye alınan güzel bir karar olmuş.
Evli olmak kadar bekar olmanın da farklı dinamikleri var elbette. Dünya Bekarlar günü olması nedeni ile yazının konusunu bekarlıktan yana kullanma kararı verdim.
Herhangi bir durumu yaşarken kıymet bilme noktasında beşeriz ve şaşabiliriz. Bu nedenle ‘Bekarlık Sultanlık mıdır’ sorusunu ben genellikle evli olan dostlarımıza soruyorum.
Hayatı yaşarken edindiğimiz sıkıntılar ilişkilerimize de yansıyor olmalı ki evli olan kısmın verdiği yanıtlar genellikle Sultan olduğumuzu kanıtlar nitelikte.
Bir yanda da hayat ile başa çıkma telaşını tek başına yaşama keyifsizliği. Aslında bekar kalmanın da çok övülecek bir yanı yok. 
Zorlu bir seçim gerçekten de…
Bir de bilim adamlarının bekarlık ve evlilik hakkındaki bilimsel araştırmaları var. Bakın ABD’deki Wisconsin Madison Üniversitesinde, bilim insanlarının 11 yıl süren araştırması ne diyor. Sanılanın aksine bekarların evlilerden çok daha az stresli ve mutlu olduğunu ortaya çıkardı. Daha önceki araştırmalar mutsuz evlilikler içinde olan kişilerin bile bekarlardan daha huzurlu ve sağlıklı olduğunu gösteriyordu diyor.
Yapılan bütün bu araştırmalar tartışıladursun. Bekar kalmak ile evli olmak için yorumumuz şudur: Bekar kalmak konfordur ancak sultanlık da değildir.
Eril bir toplumda bekar kadın ya da erkek olmak zordur. Bu vesile ile dört yılda bir kutlanan Dünya Bekarlar Gününüz kutlu olsun.

Sağlıkla Kalın.