Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Çanakkale Zaferi bir ulusun dünyaya kafa tutarak bağımsızlığını nasıl koruduğunu savaşı kazanmak için sayıların değil, vatan ve bağımsızlık sevgisi gerektiğinin ve aziz milletimizin kanlarıyla yazdığı koskoca bir kahramanlık destanının hikayesidir. Bir dünya savaşının seyrini değiştiren ve Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını yakan kahraman atalarımızı saygı ve minnetle anıyoruz…
18 Mart Çanakkale Zaferi her Türk gencinin tüm detayları ile bilmesi ve öğrenmesi gerekir.
Osmanlı ordusunun asker sayısı ise 315 bin civarındaydı. 250 bin şehit verdiğimiz bu savaşta, ismi ve memleketi bilinen şehit sayısı ise sadece 50 bindir. Geride kalan 200 bin civarındaki isimsiz kahramanımız kanlarıyla suladıkları Çanakkale topraklarında Çanakkale Geçilmez diyerek huzur içinde yatmaktadır.
Çanakkale Zaferi ile ilgili anlatılanlar bile savaşın nasıl bir atmosferde geçtiğini gözler önüne sermemize yeterli olacaktır.
Koca Seyit adıyla bilinen Edremitli Seyit Onbaşı, mekanizması bozulan bir topun, tam 276 kilo olan mermisini sırtlayıp, topu namluya sürmüş ve Ocean adlı İngiliz zırhlısını vurarak Çanakkale’nin kolay kolay geçilemeyeceğini adeta tüm dünyaya haykırmıştı.
Çanakkale Geçilmez diyerek savaşı kazanmak için gayret ediliyordu. Ertuğrul Koyu’nu savunmakta olan Ezineli Yahya Çavuş ise 63 kahraman silah arkadaşı ile 3.000 kadar düşman askerine, tam 12 saat boyunca karşı koydular. Yahya Çavuş ve arkadaşları gece yarısı Harap Kale’deki bölüklerine çekildiklerinde sadece üç kişi kalmışlardı. Savaşa katılan 4 denizaltıdan biri olan Turkuaz adlı Fransız denizaltısı Topçu Müstecip Onbaşı tarafından vuruldu. Karaya oturan denizaltı mürettebatıyla beraber ele geçirildi.
Şehit düşen 2 bin 500 askerin göğsünden, içinde kesilmiş saç tutamları olan oyalı mendiller çıktı. Belli ki eşinin, nişanlısının, sevdiğinin veya çocuğunun saçlarıydı bunlar. Göğsünde o mendilleri taşıyarak çarpışan ve şehit düşen askerlerimiz yine göğüslerinde oyalı mendilleriyle defnedildiler. Çanakkale Geçilmez diyerek canlarını verdiler.
Tam bir cehennem haline gelen Çanakkale Savaşı ortamında metrekareye tam 6000 mermi düştüğü hesaplanmıştır. Bu oran, dünya savaş tarihinin en yüksek oranıdır. İki merminin havada çarpışma olasılığı 600 milyonda bir iken, Çanakkale Savaşı esnasında bu şekilde çarpışmış onlarca mermi bulunmuştur.
Çanakkale Savaşı esnasında erkeklerle birlikte keskin nişancı kadınlar ve kadın piyadeler de ön safta savaşarak ortak bir mücadele verdiler. Çanakkale Savaşı esnasında doktorlar da askerler kadar yoruldular. Ümitsiz vakalar ile hiç ilgilenilmeyip kurtulma şansı olanlara öncelik verildi.
Bir Türk doktorun önüne kendi oğlu getirildiğinde “Kurtulma şansı yok” diyerek diğer hastayı istemiş ve oğlunun mezarına ancak bir sonraki gün gidebilmişti. Boğazdan kolayca geçeceklerine emin olan İngiliz Amiral Sackville Carden, Türk topçularının ateş saldığı boğazda İngiliz donanmasının üç önemli gemisinin batması, birçoğunun da büyük yara alması sonucu, önce sinir krizi geçirdi ve ardından da aklını kaybetti.
Çanakkale Geçilmez sözünün ne demek olduğunu anladı.
Mısırda askerlerin kayıtlarını tutan bir kâtip, sürekli olarak “Avustralya ve Yeni Zelanda Ordu Birliği” yazmaktan sıkıldığı için kelimelerin baş harfi olan ANZAC kısaltmasını bulmuş, bu kısaltma da dünya tarihine geçmiştir.
Çanakkale Zaferi vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir destanıdır. Çanakkale Zaferi ile Çanakkale Geçilmez diyerek bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Bugün bu topraklarda özgürce yaşam fırsatı sağladıkları için şehitlerimize borçluyuz. Ruhları şad olsun.
Sağlıkla Kalın.