Uzun süredir takibimde olan bu konunun iyice olgunlaşmasını ve hatta basında da ayyuka çıkma sürecini bekledim. Dile getirmekte beis görmediğim bu konu çoluk çocuğumuzu ilgilendirdiği için bu yazıyı bol bol anlatıp, özellikle sosyal medya takibinde zayıf olduğunu hissettiğim Boomer kuşağı, (Boomer kavramı kısaca 1940'lı yılların sonundan 1960'lı yılların ortalarına dek doğan Baby Boomer nesli için kullanılıyor) ile paylaşmanızı isterim.
Bilmeyenler olabilir Jeffrey Epstein, Amerikalı finansçı ve iş insanı olarak görünüyor. Görünüyor dedim çünkü nasıl bu kadar zengin olduğuna dair şaibeler oldukça fazla. Aslında üniversite yıllarında fizik okumaya çalışıp okulu yarıda bırakmış ve bir finans firmasının satış bölümünde işe başlamış. İşe başlarken okulu bitirdiğine dair yalan söyleyen Jeffrey Epstein, işe alımcıları kandırmış ancak olay ortaya çıkınca oradaki yöneticilerini de ikna edip işe devam etmiş. Yüksek satış rakamları getirince de yönetim tarafından şirkete ortaklık teklif edilmiş. Zengin ve nüfuzlu olmaya da gençlik yıllarında başlamış.
Sonraki yıllarda devlet başkanları, din adamları, ünlü avukatlar, Amerikalı Hollywood starları birçok dostluk edinip yoluna devam ediyor.
2005 yılının Nisan ayında Palm Beach, Florida'daki polisler bir yetişkinin 14 yaşındaki bir kıza liseden arkadaşı olan başka bir kız aracılığı ile ulaşıp, villasında kendisine para karşılığı erotik masaj yapmasını istediği ihbar edilince Epstein'a karşı soruşturma başlattı. Soruşturma sonrası Florida eyalet mahkemesi tarafından Epstein, 30 Haziran 2008'de biri 18 yaşından küçük iki genç kızı fuhuş amaçlı istismardan hüküm giydi. 13 ay boyunca gözetim altında kalan Epstein hakkında inceleme yapan federal yetkililer biri 14 yaşında, reşit olmayan tacize uğramış 36 kız çocuğu daha olduğunu tespit ettiler
Jeffrey Epstein 6 Temmuz 2019'da Florida ve New York'ta küçük çocukları taciz etmek ve fuhuş nedeniyle hakkındaki suçlamalardan dolayı tekrar tutuklanıp cezaevine gönderildi. 10 Ağustos 2019'da kaldığı tek kişilik hücrede kendisini asarak 66 yaşında yaşamına son verdi. Şeytan’ın yeryüzündeki sureti gibi bir hayat yaşayan Epstein’ın, bebek yaştakileri ve reşit olmayan çocukları kaçırıp istismar ettiği gerçeği şu anda tüm dünyada konuşulan konular arasında.
Barak Obama, Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak ve daha niceleri bebeklerin ve çocukların zorla alıkonulduğu ve istismar kurbanı olduğu Epstein Adasında birlikteydiler. Fotoğraflar ve dijital kanallarda yayınlanan Jeffrey Epstein belgeselinden tüm gerçekleri artık görüyoruz.
Yahudi kökenli olan Jeffrey Epstein, için ortaya konulan bir başka iddia ise cinayet ve istismar adası olarak adı geçen korkunç Epstein Adasına giden ve oradaki tüm kötülüklere ortak olan herkesin video kayıtlarının Mossad’ın elinde olduğu ve Amerika Birleşik Devletlerine İsrail’in, Filistin katliamı konusu nedeni ile şantaj yapıldığı varsayımı üzerinde duruluyor. Yani İsrail’in, ABD’den destek alırken elinin boş olmadığı konuşulanlar arasında.
Şu anda varsayım bile olsa yakında açıklanması beklenenler için bence gerçek ortaya er geç çıkacaktır.
Bu, insan demeye dilimin varmadığı varlıklar milyonlarca çocuğu kaçırıp kötülük dolu şeyler yapmışlar. Dijital kanalda henüz belgeseli bitiremedim. Mağdur olarak konuşanların anlattıklarını aklım kabul etmedi. Buradan detaylı olarak anlatmamın çok mümkün görünmediği olaylar yaşanmış.
Epstein Davası, dünya tarihinin en kirli, en kötü vakasıdır. Kaybolan ve istismara uğrayan çocukların ahıdır. Her yetişkinde olduğu gibi insanın içsel yolculuğunun bilinmezliğidir.
Bu nedenle sosyal medyada ve diğer tüm platformlarda çocuklarınıza ait hiçbir fotoğraf, video ve kişisel bir bilginin yer almaması gerekmektedir.
Bizlere düşen en önemli görev sadece doğurduğumuz çocukları değil etrafımızda kan bağımız olmayan tüm çocukları gözetmek, korumak ve bilinçlendirmek olacaktır.
Bu konuda çocukları korkutup, kısıtlamak yerine aile kavramını, iyiyi ve kötüyü anlatmak ve hatta bu işin uzmanlarından destek almak yerinde olacaktır.
Bu ateş coğrafi olarak bize uzak olabilir. Ancak küresel olarak suç işlemeyi göze almış, içi kötülük dolu çetelerin her yerde olduğunu unutmadan devam edelim hayatlarımıza.
Çocuk çocuktur. Hangi ırktan olduğunun bir önemi yok. Geleceği şekillendirecek sağlıklı çocuklar yetiştirelim.
UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Genel Başkanı Saadet Özkan geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından çok anlamlı bir paylaşım yaptı:
“Adam dediklerimiz dünyanın gözü önünde çocukları öldürüyor. Bir yere bomba yağdıran bu varlıklar çocukları istismar etmeye mi korkacak? İstismar görüntüleri gerçek değildir diye mesaj atmışlar. Bu siyonist yapı çocukların kanına, canına, ruhuna göz dikmiş. Öncelikle vatanımıza sahip çıkmak zorundayız. Ayık olmak zorundayız. Bir yandan madde bağımlılığı, bir yandan şiddet sarmalı, daha korkuncu çocuk istismarı. Güçlü olmalı, kendi toplumumuzu koruyarak mücadeleye başlamalıyız.”
Saadet öğretmenin de dediği gibi Çocuklar Vatandır. Bu nedenle kendi ülkemizdeki çocuklara sahip çıkalım.
Sağlıkla Kalın.