Başa çıkamadığımız her şey için üzülmeyi ya da negatif düşüncelere sahip olmayı daha kolay buluyoruz sanırım.
Ben bu yargıyı hep şuna benzetiyorum. Bir şey için şikayet etmek hep kolaydır. Ancak teşekkürün yolunu daha zor buluruz. Bilincimiz bizi negatife daha kolay ulaştırır.
Mutlu olmak varken mutsuzluğu tercih ederiz aslında. Benim bu duruma bakışım bardağın her zaman dolu tarafı şeklinde olmuştur. Bardağın dolu tarafını görelim de bunu nasıl gerçekleştirelim dediğinizi duyar gibiyim.


Bazı alışkanlıkları günlük rutine eklemek aslında mutlu olabilmenin, pozitif değer yargılarına sahip olmanın temeli.


Bir olay karşısında pek çok duyguyu aynı anda yaşayabilirsiniz. Üzüntü ya da mutluluğunuzu ifade edebilmek için kullandığınız durumları kendinize olumlu olarak çevirmek için yapabileceğimiz en önemli şey duygularınızı açıkça ifade etmeniz olacaktır. Bu durum hem rahatlamanıza hem de sosyal ortamınız içerisinde kendinize daha iyi ifade etmenize bir adımdır.
Efendim herkes hayatı güllük gülistanlık yaşamıyor. Zorluk üzerine zorluklar ile başa çıkmaya çalıştığımız bir döngüde olabiliriz. Yaşananların karşısında kendimizi kurban olarak görmeyip yaşadıklarımızı kabul ederek çözüm yolları aramak hem kendimizi geliştirmek hem de pozitif yaşamak için fırsat olacaktır.


Hazır çözüm yolları aramak demişken şunu da eklemek isterim. Bulduğunuz çözümler sizi, düzenli olarak umutsuzluğa sürüklüyorsa acil olarak rotanızı değiştirmelisiniz. Aslında mücadele ve zorluklar karşısında sergilediğimiz tavırlar daha hızlı ayağa kalkabilmemizi sağlayacaktır.
 “Yapamıyorum “, “Başaramıyorum “şeklindeki ifadeler size nasıl bir hissiyat veriyor hiç düşündünüz mü? Elbette olumsuz hissettiriyor. 
Kullandığımız her olumsuz yargı attığımız her adım için büyük bir tehlike. Belki de başladığımız o çok önemli sınav hazırlığı, yeni proje ya da evliliğimizi derinden etkileyecek hatta yarım bırakacaktır. Sosyal medyalarınızda sıklıkla “evrene olumlu mesaj gönder, size olumlu geri dönecektir “ifadesi ile karşılaştığınızı düşünüyorum. Temelindeki düşünce pozitif ol, mutlu oldur aslında.


Pozitif düşünebilmenin bir başka ayağı da geçmişimiz ile ilgilidir. Geçmişte yaşadığımız mutlu ya da bizi üzen olaylara bağlı kalmak şu anda olduğumuzu bize unutturarak var olan güzellikleri görmemize engel olacaktır. Yaşadığımız an ne ise ona odaklanmak ve geçmiş tecrübelerimizi cebimize alarak yola devam etmek pozitif düşünmek için biçilmiş kaftan.


Harvard Üniversitesi'nden Shawn Achor'a göre; Mutluluğun %10’u insanın başına gelenle, %90’ı ise insanın başına gelenleri nasıl yorumladığıyla ilgilidir. İnsan  bakış açısını değiştirse, mutlu ve başarılı olabilir.

Sağlıkla Kalın.