Sınavım var, İş görüşmem var ama başarısız olmaktan korkuyorum. Ailemi okuyacağım bölüm hakkında ikna edemiyorum.
İş yerinde müdürüme bu projeyi kabul ettiremiyorum.
Hayatımızın sürdürürken sıklıkla duyduğumuz bu sözlerin haklı bir serzeniş olduğunu kabul edelim. Beklentilerimiz artarken kaygımızın azalması mümkün müdür?
Elbette mümkün …
Aldığımız eğitimler neticesinde tek tip bir düşünce formunu kabul ederek kendi kabuğumuzu kırmayı bazen unutuyoruz. Bazen de bu bize öğretilmediği için herkesin gittiği yoldan gitmek gibi bir hataya düşebiliyoruz. Hepimiz aynı okullarda okuyup aynı eğitimleri alıyoruz. Dolayısı ile benzer sorulara benzer yanıtlar veriyoruz. Hayat o kadar hızlı bir şekilde akıp gidiyor ancak biz hiç başka yollar aramadan bildiğimiz cevaplar üzerinden yol alıyoruz.
Karşımıza çıkan sorunlarda bazen pes ediyor bazen de o bildiğimiz yolu kullanmak dışında farklı bir şey yapamıyoruz.
‘Gitmeye çalıştığım yoldan memnun muyum? Hala gitmek istediğim yer mi?’ sorularını belki de sormuyoruz.
Bize öğretilen ne ise onu dillendirip yaşamak daha kolay geliyor. Fark yaratmak ya da başarılı olmak aslında hiç zor birer eylem değil.
Hedef koyarak ilerlemek karşılaştığımız her dik yokuş karşısında daha planlı ilerlememizi sağlayarak sonuca istediğimiz şekilde ulaşmamızı sağlayacaktır. Hedef koymak aynı zamanda bir sonraki adımlarınızı tek tek hesaplamamıza yardımcı olacaktır.
Örneğin üniversite sınavlarında başarılı olmak isteyen bir öğrencinin, kazanmak istediği bölümün öğretmenlik ile ilgili olduğunu kabul edelim. Sınavı kazanabilmesi ve dilediği bölümü kazanabilmesi için kaç puan alması gerektiğini bilmesi gerekir. Hangi alanda kaç soru yaparsa hedefe ulaşabilmesi gerektiğini önceden araştırıp bulmalıdır. Sınavda çözülen soruların farklı çözülme şekilleri var ise bunları kontrol etmelidir.
Hedefe gideceğim yere göre davranışlar sergiliyor muyum? sorusunu ise mutlaka kendine sormalıdır.
Sınavı kazandıktan sonra yeniden hedefler belirlemeli ve bu hedeflere ulaşılacak birden fazla yol var mı mutlaka bakılmalıdır.
Hedefe giden birden fazla yol olup olmadığını sorgulayan biri için başarı kaçınılmazdır. Doğru yol olarak kabul ettiklerimizden başka mutlaka farklı yollarda vardır. Bu nedenle içinde bulunduğumuz sosyal ortamımızın da buna uygun olması gerekir. Çünkü seçtiğimiz arkadaşlarımızın da bize ilham olması gerekir.
Sosyal medya öyle çok derinliği olan bir mecra değil. Kaldı ki çoğu bilginin doğru olup olmadığını sorgulamak gerekiyor. Bunun yerine okumak, sinemaya, tiyatroya gitmek aklı başında arkadaşlar edinmek gibi koyduğumuz hedeflere bizi ulaştıracak ya da bizi yormayacak şeylerle uğraşmak bizi mutlu edecektir.
Hazır da duran şeylerle kafamız meşgul olacağına kendi deneyimlerimiz ile bir kimlik oluşturmak toplum içerisinde daha kıymetli duracaktır.
İleride iş güç sahibi olmaya karar verdiğinizde aynı donanıma sahip olan insanları seçme konusunda uzman olan insan kaynaklarına nasıl bir fark yaratarak kendinizi işe aldırmaya ikna edeceksiniz. Var olan fikir ve görüşlerimizin üzerine nasıl bir elbise giymeliyiz ki fark yaratalım. Kendi fikir ve düşüncelerimizin altını doldurmak ve fark yaratan biri olmak aslında hiç zor değil.
Başlarken hayat ile ilgili çizdiğimiz rota çok önemli. Yaşamımızın sonrasını inşa ederek ayakta kalmaya çalışıyorsunuz.
Her ne iş yapıyor olursak olalım. Hedefsiz yolculuk olmaz.
Sağlıkla Kalın.