Geçenlerde şöyle bir habere denk geldim.

Edinburgh Hayvanat Bahçesi'nin gururu, Sir Nils Olav III, isimli penguen Norveç ordusunda tuğgenerallikten tümgeneralliğe yükseldi Nils Olav, dünyanın en yüksek rütbeli pengueni oldu.

Habere çok inanmadım. Kısa bir araştırma yaptım. Wikipedia’da fotoğrafları ile birlikte penguen hakkında bilgiler var.

Vay be dedim kendi kendime. Elin oğlu bırak penguene bakmayı ona Sir ünvanı ile birlikte tümgeneral rütbesi veriyor.

Pes diyorum. Hayvana verilen değere bak…

4 Ekim Sokak Hayvanlarını koruma gününde hayvansever olarak şu da kenarda dursun sonra söylerim diyebileceğim hiçbir şey kalmadan yazmaya başlıyorum.

Adı üzerinde, sokak hayvanı dediğimizde pis, kirli, bakımsız, sağlıksız görünen kedi ve köpekler geliyor değil mi?

Herhangi bir sokak hayvanı gördüğümde, aklıma ilk gelen şefkatimize muhtaç canlı varlıklar oluyor.

İşte bu durum, bizi, hayvan düşmanlarından ayıran en önemli özellik. Yani merhametimiz.

Hepimiz doğarken temiz olarak doğuyoruz. Hayvanlarda öyle. Ancak nedense insanoğlunun aç gözlülüğü sebebiyle gerekli tedaviyi, beslenmeyi, hijyeni göremeyen sokak hayvanları kirli bir şekilde dolaşıyor.

Neden? Çünkü sokak hayvanları, ceplerinizi dolduracak bir rant unsuru değiller.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu

Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:

b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanlarında, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.

c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.

Sokak Hayvanlarının, mutlak surette toplanıp kısırlaştırma işlemlerinin ardından, temizlenip, rehabilite edilerek yeniden sokaklarda olması gerekiyor. Hayvan barınaklarında öldürülen can haberleri duymak istemiyoruz.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Madde 6-

Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Evet hayvan sevmeyebilirsiniz ya da korkabilirsiniz bunu anlıyorum. Her hayvan rehabilite edilebilir. Öldürmek çözüm değil. Salgın bir hastalığa sebebiyet vermeyecek hayvanları öldürmek suçtur. Biz hayvanseverler olarak buna izin vermeyeceğiz.

Yasaklı ırk köpek besleyenlere de iki çift sözüm olacak elbette. Bu köpekler sizin oyuncağınız değiller. Onların, vahşi yetişmesi için, dövüp, hapsedip, işkence ettiğiniz için bu haldeler. Yasayı düzenleyenlerin, bu köpek sahiplerini kontrol altına alması gerektiğini düşünüyorum. Yaşayan hiçbir varlık annesinin karnından vahşi doğmuyor neticede. Bu durumu öğreniyorlar. Tıpkı insanlar gibi.

Eskişehir'in Beylikova ilçesinde kayıp eşek ölü bulundu. Eşeğe iki kişinin işkence edip, gözlerini oyduğu iddia edildi. Sahibi, şüphelilerin cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu.15.09.2020 yılında basında yer almış bir haber sadece. Bunun gibi binlerce haber bulurum sizlere.

Sokakta yaşasın yaşamasın bir canlıyı işkence ederek öldürmeye ne hakkınız var?

Bu şekilde ölüme mahkum edilen hayvanların günahı nedir?

Eğer hayvan barınakları işlevselliğini yitirmemiş olsaydı biz hayvanseverler, yerel yönetimleri, hem besleme yaparak hem de gönüllü olarak bu barınaklarda çalışarak, destekleyebilirdik.

İspanya’da Mart 2023 yılında çıkan yeni yasada sokak hayvanları ile ilgili bakın nasıl bir yasa ile hayvanları koruyorlar.

Yeni yasaya göre;

-Kedi, köpek ve gelincik satışı yasaklandı.

-Konut dışında yaşayan tüm hayvanların kısırlaştırılması zorunlu hale geldi.

 -Hayvanlara şiddet uygulayanlara 200.000 euro ya kadar para ve hapis cezası verilecek.

-Tek seçenek olduğunu belirten Hekim raporu olmadığı sürece ötenaziye (öldürmeye) izin verilmeyecek.

-Tehlikeli köpek listesi kaldırıldı.

-Evcil hayvan sahibi olunması için belirli şartlar getirildi.

Mesela Fransa'da, bir hayvanı terk etmek kötü muameleye giriyor ve cezası 45 bin euro + 3 yıl hapis cezası. Biz de böyle caydırıcı, terk ederken korkudan tir tir titreten yasalar olmadıkça ne terk edilenlere yuva arayışımız biter ne de sokaklarda kedi, köpek popülasyonu azalır. Bir ömür böyle tırmalar dururuz.

Sokak hayvanların ortadan kaldırın demek kolay. Yukarıda bahsedilen yasaları koydunuz da biz mi uymadık. Hayvana değer işte böyle verilir. Belediyede hiç ilgilenmiyor, bu hayvanlar toplansın diyenler, bir zahmet destek versin de Türkiye’de buna benzer yasalar olsun.

Yağmurda, çamurda, sıcakta saklanacak yer ararlar. Karınlarını doyuran pek azdır. Başlarını pis diye okşamazlar. Bakımsızlıktan kene, pire vardır. Kapının önüne su koymaktan çekiniriz.

Onlar sizi anlarlar. Sadece sizlerin onlara neden kötü davrandığınızı anlamazlar.

Hayvanlar her kötülüğü hisseder emin olun. Onlardan uzak durmanızın elbette haklı nedenleri vardır bunu anlarım.

Ancak iyi niyetli olmayan yaklaşımlarınızın da gözcüsüyüm.

Günü geldiğinde bizim de selamız okunacak. Yaradan merhametimizle bir ömrü tamamlamayı nasip etsin.

Sağlıkla Kalın.